‘Planlı bir cinayetti’

İstanbul Kağıthane’de boşanma davası açan 25 yaşındaki Nisa Ece İnçke, eşi Recep İnçke tarafından 7 Aralık 2016’da dört kurşunla evinde öldürüldü. Silah sesinin dışarıdan duyulmaması için televizyonun sesini sonuna kadar açtığı belirlenen Recep İnçke, “tasarlayarak kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Ancak Yargıtay mahkemenin kararını “Tasarlamaya dair delil olmadığı” gerekçesiyle bozdu.

Müebbetten 24 yıla!

İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde önceki gün yeniden yapılan yargılamada da esas hakkındaki görüşünü açıklayan savcı, “tasarlama” halinin yasal şartlarının ispatlanamadığını belirterek, sanığın cinayeti ‘haksız tahrik’ altında işlediği gerekçesiyle 18 yıldan 24 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını istedi. Bir başka ifadeyle savcı cezada ‘haksız tahrik indirimi’ talep etti. Sanık Recep İnçke savunmasında, “Çok sevdiğim eşim tarafından aldatıldım” iddiasında bulunmuştu! Duruşma ileri bir tarihe ertelendi.

‘Boşanırsan seni öldürürüm’ demiş

Savcılığın sanığın cezasında ‘haksız tahrik indirimi’ istemesine isyan eden Nisa Ece İnçke’nin ağabeyi Bedri Ece (42) Milliyet’e şunları anlattı: “Savcılık mütalaasını da Yargıtay’ın kararını da kabul etmiyoruz. Ortada öldürülmüş ve kendini savunamayacak durumda olan bir kadın var. Bu adam ceza indirimi almak için kardeşime iftira atıyor. Ölmüş bir insanın arkasından konuşmak kolay. Kız kardeşim bu adamdan 10 aydır ayrı yaşıyordu. Fiziksel ve psikolojik şiddet gördüğü için ayrılmak istiyordu ve bu nedenle ailemizin evine döndü. Döndükten kısa bir süre sonra da boşanma davası açtı. Kız kardeşim bu adama boşanmak istediğini söylediğinde de kız kardeşimi defalarca tehdit etmiş. Tüm bu tehdit mesajları da dava dosyasında mevcut. Kız kardeşime sürekli, ‘Beni kabul edeceksin, benden boşanamazsın. Benden boşanırsan seni öldürür, 5-10 sene yatar çıkarım’ demiş.”

‘Tuzağa düşürdü’

“Olay günü Nisa’yı arayıp artık düzeleceğine dair söz vermiş. Kız kardeşime, ‘Eve gel konuşalım, yalnız değilim, ablam ve eniştem de bizde. Hep beraber konuşur sonra annenlere geçer, birlikte konuşuruz ve barışırız’ demiş. Kız kardeşim de çıkıp gitmiş. Kardeşim anneme de görüşmeye gideceğini ve eşinin evde yalnız olmadığını söylemiş. Nisa o eve gider gitmez de eşi silah sesi duyulmasın diye televizyonun sesini sonuna kadar açıp, kardeşimi tabancayla öldürmüş. Yargıtay nasıl ‘Cinayette tasarlama yok’ der? Bu adam belli ki her şeyi planladı ve yaptı, planlamadıysa o silahın orada ne işi vardı? Ortada planlanmış bir cinayet var. Kardeşim zaten 10 aydır o eve ayak basmış değil. 10 ayın sonunda gittiği ilk gün ise katledildi. Adalete güveniyoruz. Savcılığın talep ettiği indirimli ceza verilirse davayı Yargıtay’a taşıyacağız.”