‘Şiddete Sessiz Kalma’

Kitabını şiddet gören kadınlara ithaf eden Özbek, onların hikâyelerini aktardı.

‘En tehlikeli yer evleri’

Kitapta şiddet mağdurlarının sahip olduğu haklardan bahseden Özbek, şiddete maruz kalan kişilerin korunmasına yönelik tedbirleri sıralayarak “Biz yanınızdayız” mesajı verdi. Şiddet içeren tutum ve davranışa maruz kalan, etkilenen ya da etkilenme tehlikesi bulunan herkesin şiddet mağduru olduğuna söyleyen Özbek, kitabında şiddet döngüsünü anlattı:

“Şiddet uygulayan kişi çeşitli sorunları bahane ederek gerginlik yaratır, şiddet uyguladığı kişinin hareketlerini kontrol etmeye çalışır. Mağdur kendini endişeli hisseder. Kriz döneminde ise şiddet uygulayan kişi sözlü, psikolojik, fiziksel, cinsel veya ekonomik olarak karşısındaki kişiye saldırır. Mağdur ise kendini aşağılanmış ve üzgün hisseder. Pişmanlık döneminde ise şiddeti uygulayan pişman olup veya pişman olduğunu söyleyip mağdurun gönlünü almaya çalışır. Olumlu bir tutum sergiler. Mağdur, şiddet uygulayanın olumlu karşılar. Bahane döneminde ise şiddet uygulayan kişi davranışları için bahaneler üretir. Mağdur şiddet uygulayanın bahanelerini anlamaya çalışır. Değişmesi için yardım eder. Durumdan kendini sorumlu tutar. Şiddet yine en yakınlarından geliyor. Kadınlar için en tehlikeli yerin aslen güvenli olması gereken yer, yani kendi evleri.”

Beni öldürmez değil mi?

Özlem Özbek kitabında yaşanmış şiddet hikâyelere de yer verdi...

- Zümrüt, şiddet gördüğü kocası tarafından 8 yıl boyunca 4 duvar arasına hapsedilmiş. O evde perdeyi aralamak bile suç. Zindan hayatı yaşayan ve görmediği şiddet kalmayan bir kadın. Bir gün yine şiddet gördüğü esnada komşularının ihbarı üzerine Zümrüt karakola geldi. İfade verirken sürekli bir irkilme halindeydi. Kadın sığınma evine giderken bana ‘Beni öldürmez değil mi abla’ diye sordu. 

- Mehtap, eşi tarafından yıllarca fiziki şiddet maruz kalmış. Eşi 16 yerinden bıçaklanmış, öldüreceğini düşündüğü anda evlerinin ikinci katından balkondan atlamıştı. Günlerce yoğun bakımda kalmış? Hastaneden çıktığında da eşinin hapishanede olduğunu bildiği korkusundan halde sürekli gözlük ve şapka ile dolaşıyordu.