Bir gün meraklı bir çocuk, koşarak dedesine sorar;

‘’Dede dede, cennet diye şahane bir yer varmış ve de bir de cehennem diye de berbat bir yer, ikisini de çok merak

ederim bana göster’’.

Dede bin yıllık çınar ağacının altından kalkar ve ‘’gel benle’’ der.

Dede önde torun arkada koşar adım evdeki kilere büyük örtünün önüne varırlar. Dede sorar ‘’önce hangisini

görmek istersin?’’.

Torun heyecanla titreyerek ‘’cehennemi’’ der.

Dede bir hışım çeker örtüyü. Torunu iter devasa bir aynanın önüne. Aynada; yaşlı bir dede. Çocuk dedeyle

gözgöze gelir gelmez, zaman hızla ama an be an geri sarar ve o dede olur bizim torunun ta kendisi. Tembellik,

haytalık, korgu ve kaygıyla geçen bir ömürü izlemiştir an be an aynada. Kendi ömrünü. Torun başlar hıçkırıklarla

ağlamaya ‘’ben böyle bir hayat mı yaşayacağım?’’.

Dede der ‘’sakin ol, daha cenneti görmedin’’. Aynı örtüyü aynanın önünden bir hışımla havalandırın toz bulutları

arasında. Yine iter torunu aynanın önüne. Torun korkar aynaya bakmak istemez önce, sonra merakı alır aklını

başından ve bakar aynaya. Yine aynı dede. Gözgöze gelir gelmez, zaman hızla ama an be an geri sarar ve o

dede olur bizim torunun ta kendisi yine. Bu sefer zaferlerle, bolluk bereketle, huzurla ve mutlulukla yaşanmış

şahane bir ömür izler.

Oyunun sonunda;

potansiyelinle, özünle, gücünle

SEN olmakya da olmamak,

işte bütün mesele bu…

Sen aynaya baktığında ne görüyorsun?

Tüm potansiyelin bu mu?

Artık saklandığın bahanelerin ardından çıkıp işe koyulmalı. Her anlamda yeni seni keşfetmeli. İhtiyaç duyduğun

tüm araçların ve kudretin özünde saklı. Artık tamire başlamalı. Onca fırtınadan sonra sağlam temeller atmalı.

Elbette bir devrin kapanması güllerle, papatyalarla olmayabilir, krizlerle, fırtınalarla gelebilir.

Artık seçimlerini gerçek özünle yap. Huzur mu, mutluluk mu, savaş mı, ayırımcılık mı, bütünlük mü, sevgi mi,

barış mı, sağlık mı, hastalık mı, sefkatmi, yargı mı? Neyi seçiyorsun her an? Hangisini besliyorsun kurduğun her

cümlenle?

Davranışların alışkanlık mı? Bir bak! Keşfet kendini, tarafsız, yargısız! Sonra şefkatle yap yeni seçimlerini.

Senin her zarif seçimin, hayatına zarafet katacak. Her adil, iyi, güzel, sevecen tavrın (dünyayı değiştirmesi zaman

alsa bile) senin dünyanı değiştirecek.

Ve hayat sen ona ne verirsen sana misliyle geri verecek.

Biz asalet, zarafet ve liderliği ile sonsuzluğutüm dünyaya kanıtlamış bir ATA’nın torunları değilmiyiz?

Bugün bunu hatırlama vakti değilse ne zaman!?