A'dan Z'ye yerel yönetim erkleri

Hep gündemdedir yerel yöneticiler.

Bazen yaptıklarıyla bazen de yapamadıklarıyla.

Olumlu veya olumsuz eleştiriye muhataplardır çoğu zaman.

Ve bir o kadar da taliplisi vardır belediye başkanlığı koltuğunun.

Olmadı, meclis üyeliğinin.

Fark etmez bütün, büyükşehir ya da merkez ilçe belediye başkanlığı.

Her seçim çok çetin mücadelelere sahne olur adaylık süreci.

Önem kazanmıştır artık belediye başkanlığı günümüz şartlarında.

Kimileri milletvekili olmak yerine belediye başkanlığını tercih etmektedir.

Tabii kolay değildir aslında bir şehrin yönetimine talip olmak.

Olsun, önce bir seçileyim sonrasına bakarız düşüncesinde olanlarda mevcuttur maalesef.

Oysa deneme yanılma yönteminin uygulanacağı yerler değildir şehirlerimiz.

Oysa ki;

Belediye başkanı bir kentin Şehr'ül Emin'idir.

Eskiler iyi bilir, seçim neticelendiğinde kentin anahtarı Şehr-i Emin olarak belediye başkanlarına teslim edilirdi.

Günümüzde de anahtar teslim edilmese de bakış açısı aynıdır.

Belediye başkanı; bir yerleşim yerinde kamusal hizmetlerden sorumlu, seçilmiş en başta gelen kişidir.

Başkanın bu özelliğini yetkilerine ve işlevlerine baktığımız zaman görebiliriz.

Bu yüzden hizmet makamını kullanacak kişide diğer bireylere göre daha farklı özelliklerin olması gereklidir.

Öncelikle başkan veya adayı liderlik özelliklerine sahip olmalıdır. Örnek olacak bir kişiliğe sahip olmak kaçınılmazdır.

Karar alma süreçlerinde dirayetini ortaya çıkarırken, vizyon sahibi, azimli, başarılı ve donanımlı olmalıdır.

Halkın içinde kalmaya öncelik vermeli, söz ve davranışları ile bunu kuvvetlendirmelidir.

Üretici bir zekaya sahip iken statükoyu korumak yerine daha ileriye taşımayı amaç edinmelidir.

Belediyenin menfaatleri doğrultusunda diğer kurumlarla ilişkileri en yüksek konuma taşımalı, belediyenin hak ve menfaatlerini korumada azami özeni göstermelidir.

Sadece kendini seçenleri değil bütün toplumu temsil ettiğinin bilincinde olmalı ve buna göre de hizmetleri yürütmelidir.

Çıkar odaklarından uzak kalmalıdır. Bunlarla ilişkiye girmemelidir.

Birilerinin istismarına açık olacak davranışlar göstermekten kaçınmalıdır. Toplumu ilgilendiren bütün faaliyetlerin içinde bir lider olarak bulunmalıdır.

Toplumla ilişkilerine özen göstermeli ve bunu topluma hissettirmelidir. İşinin önemini iyi anlamalıdır.

Vebal sahibi olduğunu asla unutmamalıdır.

İmkansızlık bahanesine sığınmamalı, sözüne sadık olmalıdır.

Ayrıca ifade etmek gerekirse;

Artık bilinen siyasi atraksiyonlar ile gelene değil çalışana fırsat verme zamanı gelmiştir. 

Zira;

Şehirlerin gelişen ülke ve dünya şartlarına göre yeni bir kimliğe kavuşması istenmektedir.

Toplumun ortak ihtiyacını, toplumdan aldığı yetki ve toplumun kaynaklarını kullanarak karşılamaya çalışması gereken belediye başkanları, bir süre sonra topluma hizmeti değil, kendi varlığını sürdürmeyi, kendisini garantiye almayı tercih etmektedir.

Zaman zaman bunun örnekleri karşımıza çıkmış ve çıkmaktadır.

Bunun tabi sonucu olarak hantal bir bürokratik yapı kendiliğinden oluşmaktadır.  

Bu gaye değişmeli asıl amaç topluma hizmet etmek ve bu hizmeti etkin, verimli ve kaliteli olarak sunmak olmalıdır.

Buradan yola çıkarak;

Kapısını halka açık tutmalıdır başkanlar ve diğer yerel yönetim erkleri.

Halkın içinde olmalıdır. Halkla kaynaşan insanlar olmalıdır. Gelişen ve değişen teknolojiye ayak uyduran, tanınan ve sevilen, doğru bildiğinden taviz vermeyen vizyon sahibi, sosyal faaliyetleri olan kişiler siyaset sahnesine çıkarılmalıdır.

Göreve talip olanlar çalışkan ve cesur olmalı, konuların, gündemin ve sorunların üstüne cesaretle gitmelidir.

Çağdaş toplumların en önemli kriterleri kentleşmeyle doğru orantılıdır.

İyi bir kentleşme, ortak aklı benimseyen yönetimden geçer.

Belediye başkanı bir kentin en önemli unsurudur.  

Hizmet ettiği kentin ve yaşayan halkın geleceği, ortaya koyacağı vizyon ile belirlenecektir.

Belediye başkanlığı görevini yürütecek kişinin pek çok özelliklere sahip olması gerekiyor. Bu nedenledir ki; belediye başkanının vizyonu ve bunu gerçekleştirmek için gerekli prensip ve kuralları olmalıdır. Hizmetine talip olduğu kentin,  sosyal ve kültürel özelliklerini çok iyi bilmeli, takip edilen amaçlar hiçbir zaman kişisel olmamalıdır. Belediye başkanı seçilmek için vaat ettiği tüm talepleri, seçildikten sonra, koltuğa oturduğunda da unutmamalı, yerine getirmeye gayret göstermelidir.

Yönetime talip olanlar görev yapmak istediği şehri çok iyi tanıdığı gibi, diğer şehirlerdeki gelişmeleri de takip etmeli, her zaman yeniliklere açık olmalıdır.

Ortak akılla, şehir dinamikleriyle birlikte plan, proje, iş üretmelidir. Finansman yönetimi ayrı bir yazı konusu olacak kadar önemlidir.

Yanlışları tenkit etmekle, iş yapmak; haksızlıkları gündeme taşımakla, adil olmak ayrı ayrı şeylerdir.

Hiçbir kimse özellikle iş ve siyaset hayatında vazgeçilmez değildir.

Ve en önemlisi;

Fiziki imar kadar gönüllerin imarı da olmazsa olmazdır.

Oturduğun yerden olmaz bu işler vesselam.