M. HALUK YALÇINKAYA
  Güncelleme: 07-12-2020 21:29:00   07-12-2020 20:59:00

Birgül Yeşiloğlu Güler hocama sordum...

Özel Röportaj: M.Haluk Yalçınkaya

 

... Benim için dünya neyse odur gratanio, bir sahne yani; herkesin de bir rolü var: benimki dertli adam rolü...

 

Bu replik W.Shakspeare'in Venedik Taciri oyununun en güzel konuşması ve en popüler sözlerinden alıntıdır.

Neden bu alıntı ile başladım? Anlatayım uzun yıllardır tanıdığım  Doç.Dr.Birgül Yeşiloğlu Güler'in hayata bakış

açısı Venedik tacirindeki karakter antonio gibi dünya'yı sahne olarak görüp yorum ve sentez yapan bir yazar,

yönetmendir.

Doç. Dr. Birgül Yeşiloğlu Güler ile tanışıklığımız onun senaryo eğitim derslerine girmem ile başlar, çok naif ve

kaliteli bir ailesi vardır.

Uludağ Üniversitesinden Akdeniz Üniversitesine gittiğini öğrenince uzun zamandır planladığımız röportajı en

sonunda tamamladık. 

 

 

M.Haluk Yalçınkaya: Sizce tiyatro ne demek? Sizin için tiyatronun anlamı ne?

 

Birgül Yeşiloğlu Güler: Sevgili Haluk, tiyatro benim için yuva demek… Yuva, insanın kendini ait hissettiği yerdir.

Tiyatro sanatı da benim kendimi ait hissettiğim bir yer… Sanatın bütün kollarına kendimi çok yakın hissediyorum

ama elbette ki tiyatro yakın hissetmenin ötesinde bir duyguya sahip ruhumda… Kanımca yerküre üzerinde

yaşayan herkes bilerek ya da bilmeyerek, isteyerek ya da istemeyerek bir şekilde tiyatro sanatını deneyimliyor

ama farkında olmuyor… Düşünsene daha annesinin karnındayken ‘oynama’ eylemiyle tanışan çocuk sonra

hayatı ve ilişkileri aslında bir nevi gözlemleyerek, taklit ederek oynayarak öğreniyor.

Ben ise bir tık ötesine geçtim bu öğrenmenin… Tiyatro artık hala öğrendiğim ama aynı zamanda da öğrettiğim bir

konuma geçti benim için…Nefes almak gibi bir şey oldu. Kısacası tiyatro benim için neredeyse hayatın ta kendisi,

içinde her şeyi bulduğum…

 

 

M. Haluk Yalçınkaya: Oyun yazarken konuyu nasıl belirliyorsunuz?

 

Birgül Yeşiloğlu Güler: Oyun yazarlarının yaratma süreçleri tıpkı bir parmak izi gibi kişiden kişiye göre değişiyor.

Benim oyun yazma sürecim ise genellikle etkilendiğim bir görsellik ya da duymuş olduğum bir cümle üzerinden

başlıyor. Bunu daha önceki röportajlarımda da sıklıkla okuyucularıma söylemişimdir. Mekânlar beni çok fazla

etkiler… Bu nedenle oyunlarımı genellikle mekânlar üzerinden yola çıkarak yazarım ya da apansız, bağımsız

hatta anlamlandıramadığım belki televizyonda duyduğum, belki sokakta işittiğim, belki de gündelik hayatın

içerisinde öylesine kulağıma çarpan bir cümle, bir kelimeden esinlenerek yaratıcı kurguma ulaşıyorum.

 

 

M. Haluk Yalçınkaya: Yazarlık mı? Tiyatro mu sizin için daha önemli ya da sizin için anlamı nedir?

 

Birgül Yeşiloğlu Güler: Artık ikisini birbirinden ayırabilmem çok zor sevgili Haluk… Elbette ki tiyatro dışında da

başka bir yazarlık hayatım var. Örneğin şiir yazarım, öykülerim var, bitirme aşamasında olduğum bir de romanım

var. Özgün yazarlık anlamında bu üç farklı yazma serüveni beni etkiliyor ama okuyucularımın, belki de daha

doğru bir söylemle seyircilerimin beni tanıması genellikle tiyatro oyun metinleri üzerinden oldu ama bu demek

değil ki bu hep böyle devam edecek. Edebiyat dünyasına yaklaşık iki senedir üzerinde çalıştığım romanımla adım

atmak istiyorum. O noktada sanırım benim için tiyatrodan daha çok edebi metin yazarlığı önemli olacak. Tabi bu

arada belirtmeliyim ki akademisyenliğin getirdiği iş yükü yazarlığa yeterince zaman ayırmama engel oluyor

maalesef.

 

M. Haluk Yalçınkaya: Dramatik Yazarlık bölümünü neden seçtiniz? Size bu bölümü seçmenize sebep

olan olay ne oldu?

 

Birgül Yeşiloğlu Güler: Aslını ararsan, ben bölümü seçmedim. Sanırım bölüm beni seçti… Liseden bir

arkadaşım dramatik yazarlık sınavlarına hazırlanıyordu. Yetenek sınavlarına kaydolmak için Dokuz Eylül

Üniversitesi’nin Güzel Sanatlar Fakültesi’ne gittiğinde tesadüfen ben de yanındaydım. Hiç aklımda yokken birden

bire kendimi yetenek sınavlarına başvuru yaparken buldum. Hani bazen derler ya su akar yatağını bulur diye…

Gerçekten de bu sözün artık doğru olduğuna inanıyorum. Hayat bir şekilde beni dramatik yazarlık sınavlarına

başvuran bir öğrenci adayı konumuna getirmişti. Ben de kendimi akışa bıraktım, bölüme başarı derecesiyle

girdim. Şimdi ise dramatik yazarlık alanından doçentliğini almış bir akademisyenim. Geriye dönüp baktığımda

aslında hiçbir şeyin tesadüf olmadığını, hayatın bizi yeteneklerimiz doğrultusunda kucakladığını görüyorum. İyi ki

o gün oradaymışım.

 

M. Haluk Yalçınkaya: Yazdığınız karakterleri canlandırmayı ve oyuncu olmayı düşündünüz mü?

 

Birgül Yeşiloğlu Güler: Bu güzel soru için teşekkür ederim Haluk. Oyunculuk süreci üzerinden kendi yaşam

öykümü anlatma fırsatı yarattın bana. Lisan eğitimimi dramatik yazarlıkta yaptım ancak yüksek lisans eğitimimi

özellikle oyunculuk üzerinden yapmak istediğimi ezelinden beri biliyordum. Çünkü iyi bir yazarın en az bir oyuncu

kadar sahneyi yakından tanıması gerektiğine her zaman inanmışımdır. Bu amaçla yüksek lisansımı Çukurova

Üniversitesi, tiyatro oyunculuk alanında yaptım. Bu hayatımda verdiğim en doğru kararlardan biriydi. Elbette ki

yazarlık çıkışlı biri olarak oldukça zorlandım ama çok çalışarak azmederek başardım. Yüksek lisans eğitim süresi

boyunca elbette ki mezun olabilmek için aynı zamanda da oynadım. Yani kendi yaratığım bir karakteri değil ama

başka yazarların yarattığı karakterlerde oynadım.

 

 

M. Haluk Yalçınkaya:Oyun yazarken karakterlerinizi yerine kendinizi koyuyormusunuz?

 

Birgül Yeşiloğlu Güler: İçselleşmemek elbette ki mümkün değil… Bir yerden sonra ya yazar olarak ben

karakterime gidiyorum ya da yaratıcı bir kurgu olarak karakterim bana geliyor. Sahneye taşıdığım her karakter

yazma aşamasındayken benden bir parçayı elbette ki taşıyor ama bu süreç sahnelendiği anda tamamen

kayboluyor. Karakter üzerinde hissettiğim aitlik ve mülkiyet duygusu bir anda bitiveriyor ve kendimi o noktadan

itibaren karakterimle özdeşleştirmiyorum.

M. Haluk Yalçınkaya: ‘Cumhuriyet Dönemi Kadın Oyun Yazarlarının Kadın Eksenli Oyun Metinlerinde

Kadın Karakterlere Yaklaşımlarının İncelenmesi’ başlıklı tezi yazdınız? Sizce Cumhuriyet kadının durumu

ne? Türkiye de kadınların konumu ne, ne olmalı?

 

Birgül Yeşiloğlu Güler: ‘Gerçek’ Cumhuriyet kadınları, hatta onların yetiştirdikleri kadınlar her zaman güçlü, her

zaman aydın, her zaman entelektüel bir bakış açısına sahip hem kendilerine, hem de hayata karşı… Üzülerek

belirtmeliyim ki bahsi geçen bu Cumhuriyet kadını profili maalesef ki gittikçe azalıyor. Bunun altında birçok sebep

var ama sanırım en önemlisi kadının kendi gücünü keşfetmemesi yatıyor. Kadın yaşamın ta kendisi! Hayatı

doğuran, çoğaltan, geliştiren, dönüştüren ana enerji kaynağı. Bunu görebilen ülkemin kadını elbette ki bu doğrultu

da güçlü ve mutlu oluyor. Bunu başaramayan kadınlarımız ise maalesef ki ya erkek terörüne kurban gidiyor, ya

çocuk gelin oluyor, ya da kendini keşfetme fırsatını bulamadan hayata yenik düşüyor. Tam bu noktada şunu

belirtmek isterim ki, kadının kadına ‘cam tavan’ olmadığı ve kadının kadını desteklediği bir dünyayı düşünme

yolunda umudumu hiç kaybetmedim. Bu nedenle oyunlarımda da yarattığım kadın karakterler üzerinden hep bu

umudu yeşertmeye çalıştım ve çalışıyorum.

 

M. Haluk Yalçınkaya: Kadınlar Konuşursa oyununu nasıl yazdınız? Temel aldığınız konu ya da olaylar

neler idi?

 

Birgül Yeşiloğlu Güler: Sevgili Haluk Kadınlar Konuşursa’nınyazılma süreci oldukça ilginç. Tiyatrodan aktris bir

arkadaşım olan Neriman Uğur, kendisinin oynayacağı bir oyun yazmamı istedi.Tek kişilik bir oyunda birkaç kadını

canlandırmak istiyordu. Bu kadınlardan bir tanesinin özellikle gassal olmasını istedi. Ben de bunun üzerine

morgda çalışan gassal yani ölü yıkayıcısı olan bir kadını Neriman’ın talepleri doğrultusunda oluşturdum. Sonra bu

kadının yanına gazete haberlerinden yola çıkarak gerçek yaşam hikâyelerinden aldığım üç kadını daha ekledim.

Biri Suriyeli bir mülteci, biri konsomatris, biri de eski bir Yeşilçam aktristi olan bu üç kadını kimsesizler

mezarlığında buluşturdum. Oyunun aylar süren ön araştırması ve dramaturjikmasa başı çalışması oldu. O üç

kadının, üç trajik yaşam öyküsü ruhumdan kaleme damıtıla, damıtıla döküldü. Üçünün hayatıda birbirinden daha

zor ve daha can yakıcıydı. Onları sahneye taşımak benim için üç hemcinsime karşı duyduğum bir vefa borcu

gibiydi. Üçünün de yattıkları yer nur olsun. Yaşarken hiç tanışamadığım bu üç kadın şimdi yazarlık hayatımın en

önemli üç ismi oldu. Hayat ne kadar garip değil mi? Bir aktris ve bir yazarın denize karşı yudumladıkları iki bardak

çaydan sonra adını sanını bilmediğimiz üç kadın dostumuz oluyor ama üçü de ölü… İşte tiyatro tam da bu

noktada diğer sanat dallarından fersah fersah ayrılıyor. Ölümsüzlük gibi bir şey…

 

M. Haluk Yalçınkaya: Değirmen oyununuz yazım süreci ne idi? Nasıl bir çalışma yaptınız?

 

Birgül Yeşiloğlu Güler: Sevgili Haluk, Değirmen’in de tıpkı Kadınlar Konuşursa da olduğu gibi ilginç bir öyküsü

var ben de… Sabahattin Ali’nin Değirmen adlı öyküsünü çok beğendiğini söyleyen sevgili Nazif Uslu, öyküyü

benden uyarlamamı istedi. Sabahattin Ali’nin gerçek bir sevdalısı olarak teklifi kabul ettim. Sonrasında benim için

dramaturjik masa başı çalışması başladı. İlk önce anımsatma okuması yaparak Sabahattin Ali’nin Değirmen

öyküsü başta olmak üzere diğer eserlerini tekrar okudum. Gördüm ki Değirmen öyküsü sahnelenmeye oldukça

uygun… Uyarlama yapmanın en önemli koşullarından biri uyarlanacak metnin gerçek özüne ve yazarın diline

ulaşmaktır. Bu bağlamda ben de ciddi anlamda üç aylık bir dramaturjik masa başı çalışması yaptım. Değirmen’i

hangi teknikleuyarlayıp, sahneye taşıyacaktım? Uzunca bir müddet kendi iç dünyamda bu sorunun yanıtını

aradım, sonunda buldum. Değirmen’i yine Sabahattin Ali’nin ölümsüz eserlerinden biri olan Kuyucaklı Yusuf

romanına metinler arası gönderme yaparak sahneye taşıyacaktım. Bu rotada masa başı çalışmalarımı

bitirdiğimde uyarlamamda bir şeylerin eksik kaldığını, sanki metnin yeni bir dokunuşa ihtiyacı olduğunu hissettim.

Bu dokunuş neydi? Bu sorunun yanıtını da çok geçmeden buldum. Oyun Sabahattin Ali’nin kendisini istiyordu.

Ben de bu isteğe canı gönülden karşılık verdim ve Sabahattin Ali ile Ali Sabahattin karakterlerini sıfırdan 

kurgulayarak oyun içinde oyun tekniğiyle metne dâhil ettim. Artık elimde sadece bir uyarlama değil; hem bir kolaj,

hem de metinler arası gönderme yöntemiyle elde ettiğim bir oyun vardı. Bu da Sabahattin Ali’nin ruhuna gerçek

bir saygı duruşuydu o nedenle içimde tatmin olmuş, huzurlu bir duyguyla metni hem Devlet Tiyatroları’na, hem de

sevgili Nazif Uslu’ya gönderdim. Ne mutlu bana ki oyunum Maskara Tiyatrosu tarafından pandemiye rağmen

sahnelendi aynı zamanda da Devlet Tiyatroları edebi kurulu tarafından kabul edildi. 

 

M. Haluk Yalçınkaya: BursaUludağ Üniversitesi’nde yıllarca akademisyenlik yaptınız.Sizce Antalya mı,

yoksa Bursa mı sanatta daha özgür? Sizce bu illerin sanata yaklaşımları nasıl?

 

Birgül Yeşiloğlu Güler: On dört yıl Bursa Uludağ Üniversitesi’nde akademisyenlik yaptım sevgili Haluk.

Mesleğimi, öğrencilerimi ve Uludağ Üniversitesi’ni hep çok sevmişimdir ancak dürüst olmak gerekirse Antalya ve

Akdeniz Üniversitesi kendimi ait hissettiğim yer. Bağlı bulunduğum kurum olan konservatuvardaki akademisyen

dostlarımın nitelikli ve kendileriyle barışık insanlar olmasından dolayı burada kendimi daha huzurlu ve üretken

hissediyorum. Sahne sanatları bölüm başkanı olarak görev yaptığım oyunculuk ana sanat dalının benim için bir

de şöyle bir güzelliği var. Bölüm hocalarımım tamamı tiyatro çıkışlı ve tiyatro alanında yetkin isimler. Bu da

eğitimin kalitesini arttırıp, ortak amaçta buluşmamızı sağlıyor. İki şehrin sanata bakış açısı birbirinden farklı.

Çünkü Antalya doğru bir tanımlamayla; bir dünya şehri… Bursa ise bu bakış açısıyla maalesef biraz daha yerel

kalıyor. Gerek sinema alanında, gerek de opera ve senfoni alanında gerekse de sanatın diğer kollarında

Antalya’nın daha hızlı, daha üretken ve daha sağlam adımlarla yürüdüğünü söylemem mümkün.

 

M. Haluk Yalçınkaya: Sizce bir oyuncu, yazar nasıl olmalı? Nasıl olunur?

 

Birgül Yeşiloğlu Güler: Antalya Devlet Konservatuvarında Oyunculuk Anasanat Dalı Başkanıyım. Genç aktör ve

aktris adayı olan öğrencilerime hep şunu söylüyorum. Nicelik değil, nitelik önemli olmalı! Yani bir oyuncunu kaç

oyunda rol aldığı, kaç oyuna reji yaptığı önemli değildir. Önemli olan yaptığı işi ne kadar hakkıyla yaptığıdır!

Dolayısıyla oyunculuk sayılar üzerinden ilerleyen bir başarıyı değil, nitelik üzerinden kazanılmış başarıyı hak eden

özel bir alandır. Aynı cümleleri ve düşüncemi yazarlık için söylüyor ve taşıyorum. Yazarlıkta da elbette ki yine

nicelik değil, nitelik önemlidir.

 

M. Haluk Yalçınkaya: Üniversitesi de Öğretim üyesi bir doçentsiniz, kitaplarınız var, oyun yazarlığı

yapıyorsunuz, evlisiniz aynı zamanda intörn bir doktor annesiniz. Tüm bunlara nasıl vakit ayırıyorsunuz?

Birgül Yeşiloğlu Güler: Bütün samimiyetimle söylüyorum ki Haluk, hayatımızdaki her hangi bir alana a ya da

kişiye ‘zaman ayırmak’ diye bir duygunun içine giriyorsak eğer, bence o hayatın akışında bir sorun var demektir…

Ben hiçbir zaman aileme zaman ayırmadım… Ben hiçbir zaman öğrencilerime de zaman ayırmadım… Ben hiçbir

zaman yazmaya da zaman ayırmadım… Ben hiçbir zaman mesleğime de zaman ayırmadım. Çünkü hepsi zaten

ben demek! Hepsi benim hayatımın ta kendisi demek. İstersen şöyle örnekliyeyim; biz yolda yürürken ayağımızı

nasıl atacağımızı, kolumuzu nasıl sallayacağımızı ya da boynumuzu nasıl tutmamız gerektiğini hiç düşünmeyiz

değil mi, neden biliyor musun? Çünkü onlar zaten bedenimizin bir parçasıdır ve ait oldukları alanı tutarak, ne

yapması gerektiğini biliyorlardır. İşte benim hayatımda böyle. Hayat yoldaşım sevgili eşime ve biricik kızıma

zaman ayırmama gerek kalmıyor. Çünkü onlar zaten nefes aldığım her yerde ve yaşadığım her anda benimleler.

Sanırım bu bakış açımın sebebi merkeze her zaman sevgiyi koymuş olamam. Beni var eden en önemli

özelliğimde bu zaten…

 

M. Haluk Yalçınkaya: Bundan sonra yazmayı düşündüğünüz oyun ya da kitabınız var mı?

 

Birgül Yeşiloğlu Güler: Elimde bitirme aşamasında olduğum şu an iki kitap var. Bunlardan biri bir roman…

Diğeri ise yeni bir oyun metni… Bölüm başkanlığı nedeniyle kısıtlı zamanımın olmasından dolayı, bir de

pandeminin pek çok şeyi aksatmasından dolayı sanırım 2021’de bastıracağım.

 

M. Haluk Yalçınkaya: Sizinde eklemeyi düşündüğünüz soru veya açıklamalar varsa eklerseniz sevinirim?

Birgül Yeşiloğlu Güler: Sevgili Haluk bu güzel sohbet için öncelikle sana çok teşekkür ederim söyleyişimizi

okuyacak olan okuyucularımıza ayırdıkları zaman ve gösterdikleri ilgi için de minnettar olduğumu belirtmek

isterim… İnsanoğlu dar zamanlarda geçiyor bunun farkındayım. Tüm yerküreyi sarsan bir virüsle karşı karşıyayız.

Dokuz ay öncesinde kelime dağarcığımızda bile olmayan bir dizi kavramla karşı karşıyayız, pandemi gibi, maske

gibi, entübe gibi, fiziksel mesafe gibi… Bütün bu zorlu sürecin altından insanın ancak umut ve sevgiyle

kalkabileceğine inanıyorum. Bu nedenle herkesin iç enerjisini, titreşimini ve frekansını iyilikten yana, sevgiden

yana tutmasını diliyorum. Güzel, sağlıklı ve sanat dolu günler bizleri bekliyor olsun…

 

Sanata gönül ve ömür vermiş, hayatını sanatla renklendirmiş bir akademisyenle tiyatrodan sanattan konuşmak

inanılmaz bir zevkti benim için. Bu güzel sohbet için teşekkür ederim hocam, takipteyim yeni eserlerinizi

bekliyorum. İyi Seyirler.

  Bu yazı 9648 defa okunmuştur.
  FACEBOOK YORUM
Yorum
  YAZARIN DİĞER YAZILARI
PUAN DURUMU
Takım O G M B A Y P AV
1 Galatasaray 33 29 1 3 77 21 90 +56
2 Fenerbahçe 33 27 1 5 87 30 86 +57
3 Trabzonspor 33 17 12 4 56 43 55 +13
4 Beşiktaş 33 15 12 6 44 38 51 +6
5 Başakşehir FK 33 14 12 7 44 38 49 +6
6 Çaykur Rizespor 33 14 13 6 43 49 48 -6
7 Kasımpaşa 33 13 13 7 55 59 46 -4
8 Antalyaspor 33 11 10 12 38 38 45 0
9 Alanyaspor 33 11 10 12 43 46 45 -3
10 Sivasspor 33 11 10 12 40 45 45 -5
11 Adana Demirspor 33 9 10 14 49 44 41 +5
12 Samsunspor 33 10 14 9 37 43 39 -6
13 MKE Ankaragücü 33 8 12 13 40 43 37 -3
14 Kayserispor 33 10 13 10 37 47 37 -10
15 Konyaspor 33 8 13 12 34 47 36 -13
16 Gaziantep FK 33 9 17 7 37 50 34 -13
17 Fatih Karagümrük 33 8 16 9 37 42 33 -5
18 Hatayspor 33 7 14 12 37 46 33 -9
19 Pendikspor 33 7 17 9 37 68 30 -31
20 İstanbulspor 33 4 22 7 26 61 16 -35
Takım O G M B A Y P AV
1 Eyüpspor 31 22 6 3 70 27 69 +43
2 Göztepe 31 19 6 6 54 19 63 +35
3 Çorum FK 31 16 8 7 52 31 55 +21
4 Sakaryaspor 31 15 7 9 45 31 54 +14
5 Bodrumspor 31 14 7 10 39 21 52 +18
6 Kocaelispor 31 15 9 7 45 35 52 +10
7 Bandırmaspor 31 12 8 11 46 27 47 +19
8 Gençlerbirliği 31 12 8 11 37 30 47 +7
9 Boluspor 31 13 10 8 28 32 47 -4
10 Erzurumspor FK 31 11 9 11 28 27 41 +1
11 Ümraniyespor 31 10 14 7 34 42 37 -8
12 Manisa FK 31 8 11 12 38 37 36 +1
13 Keçiörengücü 31 9 13 9 28 38 36 -10
14 Şanlıurfaspor 31 8 13 10 28 33 34 -5
15 Tuzlaspor 31 8 14 9 32 46 33 -14
16 Adanaspor 31 9 17 5 24 44 32 -20
17 Altay 31 5 23 3 14 70 15 -56
18 Giresunspor 31 2 25 4 13 65 7 -52
Takım O G M B A Y P AV
1 Esenler Erokspor 34 24 5 5 76 29 77 +47
2 Van Spor FK 34 23 5 6 57 33 75 +24
3 Bucaspor 1928 34 20 5 9 51 24 69 +27
4 1461 Trabzon FK 34 19 6 9 64 35 66 +29
5 Yeni Mersin İdman Yurdu 34 16 8 10 47 29 58 +18
6 Ankaraspor 34 15 8 11 42 32 56 +10
7 Karacabey Belediye Spor 34 13 10 11 40 32 50 +8
8 Ankara Demirspor 34 14 15 5 37 38 47 -1
9 Beyoğlu Yeniçarşıspor 34 13 14 7 42 36 46 +6
10 Kırklarelispor 35 11 13 11 32 38 44 -6
11 Diyarbekir Spor 34 11 14 9 36 37 42 -1
12 Altınordu 34 10 13 11 40 34 41 +6
13 Hes İlaç Afyonspor 34 10 13 11 24 34 41 -10
14 Serik Belediyespor 34 10 14 10 29 37 40 -8
15 Nazilli Belediyespor 35 11 16 8 38 57 38 -19
16 Zonguldak Kömürspor 34 9 17 8 35 54 32 -19
17 Kırşehir Futbol SK 34 5 21 8 32 68 23 -36
18 Bursaspor 34 5 21 8 24 62 20 -38
19 Adıyaman FK 34 3 24 7 24 61 16 -37
Takım O G M B A Y P AV
1 Kepezspor FAŞ 27 21 2 4 63 16 67 +47
2 Aliağa Futbol A.Ş. 27 18 0 9 54 15 63 +39
3 Ayvalıkgücü Belediyespor 27 14 6 7 39 25 49 +14
4 İnegöl Kafkas GK 27 13 6 8 35 26 47 +9
5 52 Orduspor FK 27 13 7 7 39 28 46 +11
6 Edirnespor 27 13 9 5 45 27 44 +18
7 K.Çekmece Sinopspor 28 10 10 8 41 31 38 +10
8 Mardin 1969 Spor 27 11 11 5 36 32 38 +4
9 Artvin Hopaspor 27 9 11 7 33 28 34 +5
10 Karabük İdmanyurdu Spor 27 10 13 4 26 43 34 -17
11 Talasgücü Belediyespor 27 9 14 4 30 42 31 -12
12 Kırıkkalegücü FK 27 8 14 5 28 36 29 -8
13 Gümüşhanespor 27 4 13 10 23 45 22 -22
14 Malatya Arguvanspor 27 3 20 4 18 53 13 -35
15 Tarsus İdman Yurdu 27 2 22 3 19 82 9 -63
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 26/04/2024 Adana Demirspor vs Galatasaray
 27/04/2024 Kasımpaşa vs Samsunspor
 27/04/2024 Sivasspor vs Konyaspor
 27/04/2024 Fenerbahçe vs Beşiktaş
 27/04/2024 Hatayspor vs Başakşehir FK
 28/04/2024 Alanyaspor vs İstanbulspor
 28/04/2024 Pendikspor vs Kayserispor
 28/04/2024 Çaykur Rizespor vs MKE Ankaragücü
 28/04/2024 Trabzonspor vs Gaziantep FK
 29/04/2024 Fatih Karagümrük vs Antalyaspor
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 28/04/2024 Adanaspor vs Manisa FK
 28/04/2024 Boluspor vs Altay
 28/04/2024 Erzurumspor FK vs Çorum FK
 28/04/2024 Giresunspor vs Sakaryaspor
 28/04/2024 Göztepe vs Gençlerbirliği
 28/04/2024 Keçiörengücü vs Ümraniyespor
 28/04/2024 Kocaelispor vs Bandırmaspor
 28/04/2024 Şanlıurfaspor vs Eyüpspor
 28/04/2024 Tuzlaspor vs Bodrum FK
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 28/04/2024 Diyarbekir Spor vs Bursaspor
 28/04/2024 Ankaraspor vs Nazilli Belediyespor
 28/04/2024 Esenler Erokspor vs Adıyaman FK
 28/04/2024 Hes İlaç Afyonspor vs Bucaspor 1928
 28/04/2024 Karacabey Belediye Spor vs Altınordu
 28/04/2024 Van Spor FK vs Ankara Demirspor
 28/04/2024 Yeni Mersin İdman Yurdu vs Beyoğlu Yeniçarşıspor
 28/04/2024 Zonguldak Kömürspor vs Kırşehir Futbol SK
 28/04/2024 1461 Trabzon FK vs Serik Belediyespor
 28/04/2024 Ankaraspor - Nazilli Belediyespor Ankaraspor ligde evindeki son 17 maçında hiç kaybetmedi  Ankaraspor yenilmez
 28/04/2024 Esenler Erokspor - Adıyaman FK Adıyaman FK ligdeki son 19 maçında hiç kazanamadı  Esenler Erokspor yenilmez
 28/04/2024 Van Spor FK - Ankara Demirspor Van Spor FK ligde evindeki son 9 maçını kazandı  Van Spor FK kazanır
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 27/04/2024 Aliağa Futbol A.Ş. vs Kırıkkalegücü FK
 27/04/2024 Artvin Hopaspor vs 52 Orduspor FK
 27/04/2024 Ayvalıkgücü Belediyespor vs Edirnespor
 27/04/2024 Gümüşhanespor vs Kepezspor FAŞ
 27/04/2024 Malatya Arguvanspor vs Talasgücü Belediyespor
 27/04/2024 Mardin 1969 Spor vs İnegöl Kafkas GK
 27/04/2024 Tarsus İdman Yurdu vs Karabük İdmanyurdu Spor
HABER ARŞİVİ
ŞANS OYUNLARI
BİZİ TAKİP EDİN
  • YUKARI