Burhan Gün ile sinemadan konuştuk

Sinema, içinde yedi sanatı aynı anda bütünleyen görsel bir sanattır. Unutmamak lazım ki sinema aynı zamanda hayattan tecrübeleri gözümüzün önüne getirir.

Bunun bize faydası ne? derseniz, Hayatımız da yaşadığımız ya da hiç yaşayamayacağımız ilişkileri, olayları izleriz tecrübe kazanırız.

Bu sene  23. Randevu İstanbul Uluslararası Film Festivali çevrim içi yapıldı ve faydalı etkinlikler ile taçlandırıldı. Festivali yakından takip etme fırsatı yakaladım. Festivalin koordinatörü aynı zamanda Türsak vakfı yönetim kurulu başkan yardımcısı Avukat, Yazar, Yönetmen, Oyuncu Burhan GÜN ile roportaj yapma fırsatı yakaladım. Sohbetin devamını size sunuyorum.

M.Haluk Yalçınkaya: 23.Randevu İstanbul Uluslararası Film Festivali’nin konusu ve amaçları nelerdir?

Burhan Gün: Ülkemiz sineması ile her yıl odak olarak seçilen ülke sineması arasında bir köprü kurmak amaçlanmaktadır. Odak ülkenin sinemasının güncel örnekleri ile Türkiye’nin son dönem farklı türdeki filmlerini ortak bir seçkide toplayarak yeni bir seyir zevki yaratmaya çalışıyoruz. Ayrıca iki ülke sinemacılarını paneller ve sektör buluşmaları ile bir araya getirerek ortak projelerin üretilmesi için bir yol açmaya çalışıyoruz.

M.Haluk Yalçınkaya: TÜRSAK Vakfı'nın yeni projeleri var mı?

Burhan Gün: TÜRSAK Vakfı birçok proje planlamaktadır. Önümüzdeki yıl her yıl geleneksel olarak sürdürdüğümüz “Geleceğin Sineması, Çocuk Filmleri Festivali, Denizbank İlk Senaryo İlk Film Yarışması ve Randevu İstanbul Festivali”ne devam edeceğiz. Bunun dışında sinema sektörünün sorunlarını merkeze alacağımız “Sinema Sektör Zirvesi”ni hayata geçireceğiz. Uluslararası iş birliklerinin kurulması, Türkiye’de film çekmenin cazibesini artırmak için de özel projeler geliştiriyoruz.

M.Haluk Yalçınkaya: Türk Sineması için 2020 yılı nasıl geçti ?

Burhan Gün: Oldukça zor geçti. “https://boxofficeturkiye.com/” adlı websitesinden aldığımız veriler çerçevesinde ;

2019 ve 2020 yılı Sinema sektörünün uğradığı kayıp üzerine elimizde şu veriler bulunmaktadır.

2019 yılında toplamda; 59,6 milyon seyirci sinemaya gitti. 980,4 milyon hasılat oluştu.

2020 yılında toplamda; 17,4 milyon seyirci sinemaya gitti. 299,4 milyon hasılat oluştu.

Sonuç olarak; Sinema seyircisinde %70,8 kayıp ortaya çıkmıştır. Sinema hasılatında ise %69,5 kayıp ortaya çıkmıştır.  

Rekortmen yıl olan 2018'e göre kayıp ise seyircide %75,3 olmuştur.

Türkiye’de en son 1998 yılında 20 milyon altında seyirci sayısı olmuştu. (23 yıl önce)

M.Haluk Yalçınkaya: TÜRSAKVakfı’nin 2021 yılında sinemaya bakış açısı ve planları nelerdir? 

Burhan Gün: 2021 yılında mevcut projelerimizi geliştirmek, yeni projeleri tasarlamak ve sektörün sorunlarının çözümü konusunda özgün ve nitelikli çalışmalar yapmayı hedefliyoruz. Sinema sektörü 2021’de kendisini yeniden toparlayacaktır. Bu toparlanmaya biz de vakıf olarak katkı sunmak isteriz.

M.Haluk Yalçınkaya: Pandemiden sonra film festivallerinin akıbeti ne olacak?

Burhan Gün: Kaldıkları yerden çok daha iyi şartlarda serüvenlerine devam edeceklerdir. İnsanlar çok özledi sinemayı. O yüzden talep artacak ve daha da büyüyüp güçleneceklerdir.

M.Haluk Yalçınkaya: Türk Sineması dilini oluşturabildi mi? Dünyada Türk sinemacılarını ayırt eden özellikler neler sizce?

Burhan Gün: Türk Sineması’nın dilini oluşturabilmesi ve dünya sinemasında yerini alabilmesi için sinema kurumlarına ihtiyacı var. Bizim sinema kurumlarımız maalesef henüz oluşmadı. Birikimimizi bir sonraki kuşağa tam manasıyla aktaramıyoruz. Sadece teknik bilgi ve teknoloji konusunda bir aktarım var. Bireysel çok fazla çaba var. Ancak dağınık, örgütsüz ve belli bir hedef ve motivasyonu olmayan bir süreç içindeyiz. Bu da dilimizin oluşmasına engel oluyor.

M.Haluk Yalçınkaya: Pandemi döneminde herkes evlerinde, diziler ve filmlerinin çoğu tüketildi.Salgının hala devam ettiği dönemde yeni dizi ve filmlere ihtiyaç duyulacak.Buna rağmen salgının devamında içerik üretimi nasıl yön kazanacak?

Burhan Gün: Salgın devam etse bile dizi ve film üretimi durmayacaktır. Sadece Mart-Haziran 2020’de tüm ülkenin kapandığı dönemde dizi ve film üretimi sektörün bileşenlerinin aldığı karar ile durmuştu. Bundan sonra bu tip bir durma olacağını sanmıyorum. Herkes olabildiğince dikkatli bir şekilde iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerine uyarak üretimlerini sürdürüyor. İçerik ihtiyacı arttığı için hiç olmadığı kadar sektör üretim açısından hareketli. Özellikle yeni kurulan dijital yerli platformlar ile rekabet ortamı arttı. Sinema filmi üretimi salonlar kapalı olduğu için azaldığı halde dijital dizi platformları için üretilen dizi filmlerde inanılmaz bir artış var.

M.Haluk Yalçınkaya: Bu dönemde sektör çalışanlarına teknik düzenlemeler sizce ne olur?

Burhan Gün: Özel bir düzenleme olacağını sanmıyorum. Kamu otoritesinin kararları yakından takip ediliyor. Alınan kararlar çerçevesinde üretim çalışanlar eliyle yerine getiriliyor.

M.Haluk Yalçınkaya:  Çoğu sinema film yapımcıları prömiyer gösterimlerini dijital mecralarda yapıyor.Acaba yeni sosyal dünyada bu işleyiş devam edecek mi ya da nasıl olacağını düşünüyorsunuz?

Burhan Gün: Hayat normale dönünce sinema da kendi ritüellerine geri döner. Şu an geçici bir dönem olduğunun herkes farkında. Bu nedenle pandemi sona erince dijital mecralarda yapılan prömiyer vb. aktiviteler de sona erer. Ancak dünya örneklerinde olduğu gibi sinema gösterimi ile aynı anda dijital mecra gösterimine ilişkin birtakım uygulamalar da olacaktır.

M.Haluk Yalçınkaya: Sinema salonları pandemiden sonra açılacak mı yoksa yeni bir formata girecek? Akıbetini nasıl görüyorsunuz?

Burhan Gün: Mart 2021’de özellikle aşının yaygınlaşması ile beraber hayatın normale döneceğini ve sinema salonlarının da açılacağını düşünüyoruz. Ancak sinema seyircisinin sinemalara yeniden gitmesi Eylül 2021’i bulur. Yılın son çeyreğinde de yüksek izleyici rakamlarına geri döneriz.

M.Haluk Yalçınkaya: Eklemek istediğiniz bir şey var mı?

Burhan Gün:  Teşekkür ederim.

Burhan Gün, yıllarını tiyatro, sinema sanatına vermiş başarılı bir isim, sinema hakkındaki olumlu düşüncelerine katılmamak mümkün değil. Bu güzel sohbet için teşekkür ederim. İyi Seyirler.