NAZAN BOZAN
  12-10-2020 16:26:00

Mutlu kal!

Son günlerdeki soğuk ve yağmurlu havalara inat sıcacık bir gülümseme ile "merhaba" diyen güneşle uyanmış, kahvaltımızı etmiş, kahvelerimizi içerken Simyacı'nın kızına attığı mesaji  gösterip "Canım sen de Gizem'in kız çocukları gününü kutladın mi" sorusuna gülümsemiş, kutlamadığım ve kutlamayacağımı bile bile "Evet" diye yanıtlamıştım...
Tam da yazmak istediğim buydu aslında. 
Dün sosyal medya hesaplarında dolaşıp duran "Kız çocukları günü" çılgınlığı.
Farkında olmadan yaptığımız, dayatılan, gözümüze sokulan kabullendiğimiz yanlışlarımız...
Bizim çocukluğumuzda "Kız çocukları günü" yoktu kutlanacak tıpkı 8 Mart Kadınlar günü olmadığı gibi.. Bizim çocukluğumuzda kadın cinayetleri, tecavüzler, çocuk istismarı da yoktu.
Bir şeyler kutlamıyorduk belki ama her gün TV başına geçtiğimizde kaçırılan çocuklar, tecavüz edilen kadınlar, kocasını, sevgilisini artık istemediği için darp edilen, öldürülen kadınları da görmüyor, kahrolmuyorduk.
Sahi, ne ara böyle olduk biz.. Ne zaman bizi kadın- erkek, kız çocuk- erkek çocuk günleri arasında boğmaya başladılar. Ne zaman ötekilesmeyi öğrendik topyekûn.
Bir bebek doğduğunda anne onu kucağına aldığında ona evladı olarak bakar. 
Kızı, erkeği aynı emekle aynı uykusuz gecelerde yorgun uyandiginiz sabahlarda büyür. 
Her ikisi de düşüp kanayan dizine ağladığında aynı yürek sizisini duyarsınız anne baba olarak. 
Çünkü çocuktur, korumasızdır, saftır, masumiyetin adıdır. Kanayan yaraya üflersiniz, öpersiniz geçer kız çocuk-erkek çocuk olduğuna bakmadan...
İlk okul sabahında mutlulukla, gururla, endişeyle, sabırla giydirir, yakasını takar, nemli gözlerle bakar, o minicik masum eli tutar okul yolunda yürürsünuz. 
Kız ya da erkek olması değil evlat olması özel kılar onu. Sizin bir parçanızdır, geçmişe vedanız, geleceğe umudunuzdur. Hayirli evlat olsun diyedir dualarınız. Kız -erkek demeden dua sebebinizdir.
Sonra birileri çıkar ve "Sevgililer günü" çıkarır ortaya. Sevgiyi sadece bir günde anımsatacak, şık bir mekan da kutlanılacak, alınan hediyenin kalitesi ve fiyatına göre derecelendirilecek bir olgu olarak yıllar içinde işletirler beyninize. Ve bir sürü sevmeyi bilmeyen niteliksiz yetişir toplumda. Zannederler ki sevmek almaktır; kendinden hiç bir şey vermeden..
Ardından"Dünya kadınlar günü" kutlaması çıkar ortaya. Her gün öldüresiye dövdüğümuz, adını bile gazete sütunlarinda "A.C" "B.Z" diye okuduğumuz sadece iki harf, iki sütuna sığdırdigimiz ama kadınlar gününü kutladığımız.... 
"Cennet anaların ayakları altında" dediğimiz ve aynı kadınları ayaklarımız ..
altında  tekmeledigimiz, öldüresiye dövdügumuz ama günlerini kutladığımız ...
Şimdide  son yıllarda artan bir "Kız çocukları günü" saçmalığı ile karşı karşıyayız. 
Düşünmeden kabul edip, poz poz fotoğraflarımızı paylaşıp, uzakta olanlara msj atıp sorgulamadan, dayatılanı kabul edip "mış" gibi yaptığımız.
Oysa kadına adledilen her günün ardında bir acı var ve biz düşünmeden acılari kutlayıp , üstümüze düşeni yap(mış) olarak hayata devam ediyoruz.
Belki de suçu çok yüklememek gerekiyor şu anda yaşadığımız topluma. 
Biz ebeveynler olarak o kadar çabuk unuttuk ki bir çok kavramı, yanlış yönlendirdik belki de geleceğimiz olan çocuklarımızı. 
Aşk'ı , mutluluğu para, güç, kariyer gibi kavramlar ile eslestirdik.
Evliliğinin ikinci yılında ayrılan aileler yarattık.
Kadını ve erkeği insan olarak görmekten çıktık, bireysellesirken bir olmak kavramını unutturduk.
Kendi özgür alanlarımızın peşinde koşarken başkasının özgür alanlarını hiçe saydık. 
Eş olmayı savaş haline getirdik sevmeye zaman bulamadık.
Kız çocuk- erkek çocuk dedik, çocukluğumuzu unutturduk. Öylesine unutturduk - unuttuk ki çocuk gelinler yarattık;  henüz büyümeden her hakkı kendisine verilmiş gören erkekler yarattık "ADAM" edemeden.. 
Hadi gelin ille bir gün kutlamak istiyorsak önce insan olmak ile ilgili bir gün yaratalım.
Diyelim ki kiz ya da erkek olmanın kutlanılacak bir yanı yok; tıpkı giydiğiniz mini etek, şort yüzünden dışlanamayacagınız, dövülemeyeceginiz gibi.
Gece siz de istediğiniz saatte korkmadan, ürkmeden dışarıda olabilirsiniz  bir kaç kendini bilmezin "o saatte sokakta ne işi varmış kız başına" dediklerine aldırmadan. "Göster amcana pipini" dediğimiz oğlumuza etek boyunun kadının - kızın namus göstergesi olmadığını öğretelim.
Kız erkek hepsinin aynı haklara sahip olduğunu, insanı insan yapan unsurun vicdanı, saygısı, merhameti olduğunu öğretelim.
Kız erkek ayırt etmeden birlikte ve saygı ile Elele yaşamayı öğrenelim..
Bakalım kutlamak !!! için can atacağımız" kız çocukları günü" "Kadınlar günü" gibi öğretilmiş günlere ihtiyacımiz olacak mı, görelim..
Kutlanacak nice "İNSAN" günlerinde mutlu mesajlar çekmek dileğiyle...
Güzel İNSAN'lara çıksın yolunuz...

  Bu yazı 2017 defa okunmuştur.
  FACEBOOK YORUM
Yorum
  YAZARIN DİĞER YAZILARI
HABER ARŞİVİ
BİZİ TAKİP EDİN
  • YUKARI