NAZAN BOZAN
  21-04-2021 16:26:00

Bir tatlı huzur....

Geçen cuma sabahı bir görüşme için bu kez İzmir'e gitmek üzere yola çıkıyoruz.

Sabahın bu saatlerinde kahvaltı etmek ya da çorba içmek için açık bir yer bulamayacağımızın tecrübesi ile evin yakınındaki bir fırından simitlerimizi alıp yola devam ediyoruz.

Halâ Bursa'yı ve simidimizi özleyen ben kaçamak bir bakış atıp simit yemekten vazgeçiyorum.

Ne de olsa gideceğimiz yer İzmir diyorum kendime.

Boyoz yemeden olmaz.

Son yıllarda gittikçe sevdiğim bir lezzet olan bu hamur işi kahvaltımın vazgeçilmezleri içindeki yerini almaya aday olarak duruyor.

İzmir... Çocukluğumun büyülü şehri...

Rahmetli babam her yıl fuar zamanı (ki o yıllarda İzmir fuarı çok gözdeydi) bizi İzmir'e götürür sevdiğimiz bir sanatçıyı sahnede canlı performans ile izlemenin keyfini ve güzelliğini yaşatırdı.

Ne büyük bir ayrıcalık gelirdi bana ve nasıl bir mutluluk…

O yıllarda şehirlerde şimdi ki gibi adım başı canlı müzik yapan mekanlar olmadığı için sanatçılar yalnızca TV ekranlarında görülür, gazeteler de İstanbul'da bir kaç ünlü gazino da sahne aldıklarını okurduk.

İzmir fuar zamanı sahnede izleyebilmek için bir hafta sonu bu şehre gelir, hangi gazino da kim sahne alıyor inceler akşam için bilet alırdık.

Annem ve babam için ne ifade ederdi bilemem ama ben o çocuk duyguları ile biraz şaşkınlık biraz hayranlık içinde programı izler gece sonunda yorgun düşer babamın kucağında otele götürülürüm.

Bu gezilerimiz de çoğunlukla aile dostlarımız da olur, sabah kahvaltıda başlayan geceye ait yorumlar tüm gün boyunca devam eder ve o hazla tekrar Bursa'ya dönülürdü.

İzmir benim için sanat ve sanatçı demekti o yıllarda..

Sonrasında Cumhuriyet değerlerinin en büyük sahipçisi olarak kazıldı hafızama..

Son yıllarda ise her yaz gittiğim tatilde tattığım lezzetleri ile gözdem...

1492 yılında Türkiye'ye yerleşen Setarad Yahudileri tarafından Anadolu ve özellikle İzmir mutfağına katılmış, İzmir damak tadı ile özdeşleşmiş, mayasız bir hamur işidir "Boyoz". "Küçük somon" anlamına gelen İspanyol kökenli bu böreği rivayet odur ki İzmir'de Boyozcu Avram Usta yapmış o öldükten sonra boyozlar ilk ve tek olarak İzmir'de ticari olarak satılmıştır.

İzmir'e vardığınızda ilk işim Boyoz'u ile ünlü bir bir fırın bulup henüz dumanı üstünde tüten bu harika lezzetle günü selamlamak oluyor.

Bu şehrin dinamizmini seviyorum. Öğle saatlerinde tekrar dışarıya çıkıyoruz. Büyük bir balıkçı tezgahının önünde çeşit çeşit balıklara bakıyorum.

İzmir’lilerin güzel havadan yararlanmak için mi, balık sevgisinden mi kaynaklı ilgileri bilinmez tezgaha yaklaşıp balık alabilmemiz 20 dakikamızı alıyor.

Balık tezgahından ayrılıp salata yapmak için yeşillikler satan tezgaha yaklaştığımızda ise daha önce hiç bilmediğim bir sürü salatalık ot ile karşılaşıyorum, içinden üç beş çeşit seçip eve geçiyoruz.

Simyacı'm hemen mutfağa yönelip balıkları ve salatayı hazırlıyor.

Ben ise yeni bir deneyim kazanmanın tatlı yorgunluğu ile dilime dolanan şarkıyı mırıldanıyorum...

"İster uzak, ister yakın

Anılar beni rahat bırakın" dese de parça

siz tüm güzel anılarınızla başbaşa kalın..

  Bu yazı 3313 defa okunmuştur.
  FACEBOOK YORUM
Yorum
  YAZARIN DİĞER YAZILARI
HABER ARŞİVİ
BİZİ TAKİP EDİN
  • YUKARI