NİL ARABACI
  Güncelleme: 18-12-2023 17:53:00   18-12-2023 17:48:00

Depreme Ne Kadar Hazırız?

Yıllardır, belki de yüzyıllardır gerçekleşmiş doğanın kanunu ve tabiatı olan depremle karşı karşıyayız...

Eskiler zelzele derlermiş ne paranın ne pulun geçmediği, yıktığı zaman ortalığı kasıp kavuran, göz gözü görmeyen ve insanoğlunu beton zeminlerinin altında çaresiz bırakan büyük afete, depreme…

Ve ne yazık ki ülkemiz deprem bölgesinde bunuyor…

Haliyle zaman zaman, özellikle de son zamanlarda Doğu'dan-Batı'ya, Kuzey'den Güney’e kadar her bir karış toprağımız fay hatları üzerinde durduğundan küçük çaplı da olsa depremler meydana geliyor.

Tek ümidimiz büyük bir felaketi yaşamamak…

Çünkü en ufak sarsıntı bile bizi bizden alıyor ve kalbimiz boğazımıza geliyor…

Herkes 'Kıyamet ha koptu ha kopacak' korkusu ve endişesiyle boğazı düğümlenmiş vaziyette geziyor..    

Seneler önce yaşanan büyük depremler bize acımızı yıllar geçse de unutturmadı.

1999 yılında meydana gelen büyük Marmara ve 6 Şubat’ta 11 ili etkileyen ve binlerce kişiyi hayattan koparan depremleri unutmak mümkün mü!?

Dün gibi hatırlıyoruz elbet…

Evleri yıkılanlar, birkaç saniyede yok olan canlar, sevdiklerini kaybeden aileler ve günler sonra enkaz altından çıkarılan bebekler, yaşlılar ve çocuklar.

Kimisi toprağın altında can verdi, kimileri de hayatta kaldı ama kayıplarıyla yaşamları cehenneme döndü.

Ve ne yazık ki tüm bu acılara ve onca zaman geçmesine rağmen hiç bir şekilde çare bulunulmadı deprem denen illete..

Üzüntüyle söylemek istiyorum ki, Deprem kimseye ders vermemiş anlaşılan…

Yapıların çarpık ve bozuk olması, hala zemini sağlam olmayan yerlere insanların canlarını hiçe sayarak binalar inşa eden ve sadece rant peşinde koşan müteahhitler ordusuna bizler ‘Arizona kertenkeleleri’ diyoruz...

İnsanlık namına bir şey yapması mümkün olmayan son derece çıkarcı ve bu vasıflardan yoksun sadece kendi çıkarlarını düşünen bir toplum olmuşuz ne yazık ki!

Ve Bursa'yı deniz yoluyla İstanbul'a bağlayan güzide ilçesi Mudanya'da aynı durumda vesselam…

Çok kısa süre önce 5.2 Gemlik merkez üssü bağlantılı bir deprem yaşadık.

Sabah saat 11.00 sularıydı, herkes işinde gücünde, kimi okuluna gitmiş esnaf iş yerlerini açmış restaurantlar yavaş yavaş akşam için hazırlık yaptığı bir anda deprem bize yeniden “Buradayım” diyerek kendini hatırlattı.

Mudanya Kumyaka bağlantısı olduğu söylenilse de Gemlik ile karşı karşıya komşu olan Mudanya depremden epey etkilendi.

Başta Mudanya Belediye binamız tahliye edildi..

Belediye'nin zaten şehrin göbeğinde olması başlı başına bir hatadır bana göre…

Depremden sonra, Denize sıfır manzarası ile bir zamanlar ve yıllardır işlere vesile olan bina tamamen boşaltıldı.

Duvarları daha önce de yıkık ve viran bir haldeydi..

Peki bunun olması için deprem olması mı bekleniyordu? Ya şiddeti daha büyük bir deprem olsaydı?

Düşüncesi dahi kötü elbet, çünkü ihmalin en büyüğünü çalışanlar ve görevliler yaşayacaklardı…

Halbuki binanın hali göz önünde buldurularak, deprem gelmeden önce zemin tespiti yapılıp önlem alınabilir ve bugün bu manzara ile karşılaşılmazdı.

Tabi günler geçmesine rağmen sürekli artçı depremlerle ufakta olsa sallanıyoruz hala ve ya küçük bir vurma hissi ile depremi yaşıyoruz…

Halk tedirgin, insanlar korkuyor!

Gözümün önünde hala depremin olduğu gün!

Halk korkudan evlerine giremedi…

Araçları olanlar geceyi arabalarında veya boş büyük arazi, bahçelerinde geçirdi…

Ve akabinde birkaç gün sonra herkes evlerine girdi…

Çünkü başka yapılabilecek herhangi bir şey yoktu!

Ne yapılabilirdi ki başka? Hiç birimiz bir şey yapamayız!

Ancak beklenen büyüklükte ki deprem gelmeden önlem alabiliriz.

Kuşku duyduğumuz binalarımızın tespitinden tutup, pek önem vermediğimiz deprem çantamızı da hazırlamak en önemli yapılması gerekenlerden birileri…

Hatay Depreminin de senesi geliyor ve aradan aylar geçmesine rağmen hala enkazların altından cesetler çıkıyor…

Geriye mi? Kötü manzaralardan mütevellit psikolojisi bozuk insanlar kaldı…

Deprem toplumun psikolojisi çok bozdu,  deprem oldu olacak korkusuyla yaşamak bir çok kişide panik ataklara sebep oldu…

Biz ise hala, depremden hiç bir zaman ders almayarak yaşamaya devam ediyoruz.

Acısıyla tatlısıyla günümüzü yaşıyor, deprem gerçeğini unutuyoruz.

Mudanya'da insanlara mahalle mahalle deprem olduğunda yerleşim yerleri çizildi biçildi.

 

Her mahallenin bir okulu var kampanyası deprem olunca sığınılacak yer ilan edildi.

İlginçtir ki Mudanya Stadyumu ve Top Sahası daha çok insanın alacağı ve konaklayacağı büyüklükte olmasına rağmen hiç kimse bu iki yere değinmiyor!

Neden kimse bu konuya değinmiyor anlamış değilim doğrusu?

Halbuki olası bir depremde ilk barınacak yer ve tek mekan sahadır.

Okullar ne kadar zaman ve hangi süreye kadar buna çare olunur bilinmez.

Tek yapmamız gereken; deprem gerçeği ile artık yaşamayı öğrenmeliyiz ama tedbiri elden bırakmadan…

Rabbim ne derse o olur tabi ancak biz önlemimizi almalıyız.

Deprem değil, Bina öldürür gerçeğini asla unutmamalıyız.

Yüce Mevlam her birimizi korusun...

  Bu yazı 1333 defa okunmuştur.
  FACEBOOK YORUM
Yorum
  YAZARIN DİĞER YAZILARI
HABER ARŞİVİ
BİZİ TAKİP EDİN
  • YUKARI