Sahilin gerçek kahramanları!

İnsan ne ister ki şu hayatta!

Dostluk, kardeşlik ve arkadaşlık, sağlığınız güzel olsun da gerisi tek tek yoluna girer...

Sabahı ayrı gecesi ayrı güzel iyot kokulu sahilinde bir ömür boyu huzurla geçecek ufak ama bir o kadar kalabalık Mudanya...

Sahilin o müthiş havası, otantik yapıları, taşı, toprağı, suyunu içine çektiğiniz zaman çok şükür dediğiniz yerin adı...

Mudanya’nın kahraman esnafı, BUDO iskelesinden başlayıp Mütareke Müzesine kadar olan tarafta her zaman hazır müşterilerini bekliyor.

Hep bir coşkulu, azimli ellerinde taş olsa suyunu çıkaracak kadar masum sevimli ve bir o kadar da çalışkan değerli arkadaşları.

İlk olarak;

Sahilin zeytin ve zeytinyağı ile buluştuğu Trilye'den özene bezene gelen her çeşit ürünün sunumun yapıldığı organik cevher bu işin ustası arkadaşım Gülay buranın sevilen yüzü!

Kişiliği paha biçilmez, kendine özgü has tavrıyla, kalp kırmaktan korkan çok tatlı bir kadın, kısacası İnsan gibi İnsan!

Diğer taraftan;

Mısırcıların piri ve bu işin ustası olan…

Mis gibi közlenmiş ve haşlanmış taze taze mısırlarıyla sahile hava katan, “Süt, mısır, kebap, mısırrr” seslenişiyle ayrı bir hava veren İhsan abime de değinmeden geçilmez elbet.

Güzel Abim, sen çok yaşa emi!

Gelelim denizin Şahı Midye’ye..

Denizin dibinden kocaman kayalıkların altından çıkardıkları midyeler ile meşhur olmuş namı diğer Midyeci Halit…

Lezzetine doyamayacağınız midyenin kabukları arasında kalan kısmı ile pilavın buluşması limon ile renklendirip ağızda muazzam bir tat kalan o mis gibi deniz midyeleri...

Halit bu işte çok usta ve Mudanya'nın en temiz ve titiz midyecisi..

Deniz kenarında dalga sesleri arasında güvercinlerin koşuştuğu, martıların düğün yaptığı havanın yanında mısır ve midye kokusu ile karışmış hoş sohbetlerin yapıldığı güzel arkadaşlığın tek adresi...

Masmavi gökyüzünün kapladığı aynı havayı paylaştığım Bursalı Roman Murat! Güzel kardeşim benim sen ne güzel yüreksin öyle..

‘Çiçek’ diye hitap etmesi ‘Ablam’ deyişi içine işliyor insanın..

Onlar Roman! Öyle iyiler ki bazıları yanlış anlıyor ve algılıyor..

Öncelikle, çok güzel kalpli, bir ekmeği bölüşen insanlar olmanın yanında huzur bulduğunuz gerçek dostlar…

‘İlle de roman olsun, ister çamurdan olsun, oda Allah Kulu’dur her kim olursa olsun’ diyor Kibariye mısralarında mesela...

Cana yakın kişilikleri, o oyuncak ve takı satmak için sabahtan gece yarısına kadar ayaklarına kara sular inen tatlı insanlar..

Birbirlerine bağırmaları bile güzel, emekçi para kazanmak için alın teri ile sahilin neşesi onlar..

Hepsi bir kabile gibi ‘Bahar, Çimen?” diye sesleniyor anneleri, her birine bir araya toplanıp güzel yaşamanın en keyifli halini bize yansıtan benim için eşsiz değerler!

Hepsi ile dost oldum, öyle sıcak davrandılar ki bana, onların yanında ve uğradığımda hiç beni yalnız bırakmadılar, benimle ağlayıp benimle güldüler..

Bir simiti paylaştık onlarla ve en önemlisi arkadaşlıklarını, dostluklarını kazanmak benim için ayrı bir duygu.

Rabbim ayaklarına taş değdirmesin inşallah...

Onlar sahilin mücevheri gibi, Mudanya şehrin göbeğinde bir hazine taşıyor..

Kalmadı böyle insanlar diyordum beni şaşırttılar!

Çok yaşayın, çok mutlu olun güzel insanlar, gözlerimi yaşarttınız..

Hepinize bol müşteriler, bol kazançlar diliyorum, her şey gönlünüzce olsun...

Sevgiler..