17-04-2021 11:19:00

Biraz Mutluluk

Jerry, çevresindekilerin çok sevdiği insanlardan biriydi. Keyfi her zaman yerindeydi. 

Birisi nasıl olduğunu sorsa; “Bomba gibiyim” diye yanıt verirdi hep..

“Bomba gibiyim.” Jerry bir doğal motivasyoncuydu…

Yanında çalışanlardan biri, o gün, kötü bir günündeyse, Jerry yanına koşar, duruma nasıl olumlu bakılacağını anlatırdı.

Bu tarzı fena halde düşündürüyordu beni…

Bir gün Jerry’ye gittim. “Anlayamıyorum” dedim..

“Nasıl olur da, her zaman, her koşulda bu kadar olumlu bir insan olabiliyorsun… Nasıl başarıyorsun bunu?”

Her sabah kalktığımda kendi kendime ‘Jerry bugün iki seçimin var: Havan ya iyi olacak, ya kötü..’ derim. Havamın iyi olmasını seçerim. Kötü bir şey olduğunda gene iki seçimim var: ‘Kurban olmak, ya da ders almak.’

Ben başıma gelen kötü şeylerden ders almayı seçerim. Birisi bana bir şeyden şikayete geldiğinde, gene iki seçimim var..

Şikayetini kabul etmek ya da ona hayatın olumlu yanlarını göstermek. Ben hayatın olumlu yanlarını seçerim.

“Yok yahu, diye protesto ettim. Bu kadar kolay yani?” ‘Evet.. Kolay ‘dedi Jerry..

Hayat seçimlerden ibarettir.

Her durumda bir seçim vardır.

Sen her durumda nasıl davranacağını seçersin.

Sen insanların senin tavrından nasıl etkileneceklerini seçersin.

Sen havanın, tavrının iyi ya da kötü olmasını seçersin… Yani sen, hayatını nasıl yaşayacağını seçersin!.. 

Yıllar sonra, Jerry’nin başına çok tatsız bir şey geldi. Soygun için gelen hırsızlar, paniğe kapılıp, Jerry’yi delik deşik etmişler…

Ameliyatı 18 saat sürmüş, haftalarca yoğun bakımda kalmış. Taburcu edildiğinde, kurşunların bazıları hala vücudundaymış.

Ben onu, olaydan altı ay sonra gördüm.

“Nasılsın?” diye sorduğumda, “Bomba gibiyim” dedi! ‘Bomba’ gibi.

“Olay sırasında neler hissettin Jerry” dedim.

‘Yerde yatarken, iki seçimim var diye düşündüm.. Ya yaşamayı seçecektim, ya ölümü.. Ben yaşamayı seçtim.’

“Korkmadın mı, şuurunu kaybetmedin mi!..” ‘Ambülansla gelen sağlık görevlileri harika insanlardı. Bana hep iyileşeceksin merak etme dediler. Ama acil servisin koridorlarında sedyemi hızla sürerlerken, doktorların ve hemşirelerin yüzündeki ifadeyi görünce ilk defa korktum. Bu gözler bana; Adam ölmüş diyordu. Bir şeyler yapmazsam, biraz sonra ölü bir adam olacaktım gerçekten..’

“Ne yaptın? diye merakla sordum..”

Kocaman bir hemşire yanıma yaklaştı ve bağırarak herhangi bir şeye alerjim olup olmadığını sordu..

Evet diye yanıt verdim.. Var.. Doktorlar ve hemşireler merakla sustular..

Derin bir nefes alarak kendimi toparladım ve bağırdım: Benim kurşunlara alerjim var !..

Doktorlar ve hemşireler gülmeye başladılar. Tekrar bağırdım..

Ben yaşamayı seçtim. Beni bir canlı gibi ameliyat edin. Otopsi yapar gibi değil..

Jerry, sadece doktorların büyük ustalıkları sayesinde değil, kendi olumlu tavrının büyük katkısı ile yaşadı. Yaşaması bana yeni ders oldu. Her gün, hayatımızı dolu dolu yaşamayı seçme şansımız ve hakkımız olduğunu ondan öğrendim..

Ve her şeyin kendi seçimimize bağlı olduğunu…”

***

Bugünkü yazıma bir hikayeyle başlamak istedim sevgili dostlarım…

Mutluluk dünyanın bütün güzelliklerini bir arada toplayan sırça bir köşk değildir.

Hayat tercihler üzerine kurulmuş bir düzen. Ve bu tercihleri yapanda bizleriz.

Kendi tercihlerimizle yaptığımız seçimler sonucu mutsuz oluruz ve bu mutsuzluklarımızı da başkalarına mâl ederek kendimizi rahatlatma yolunu seçeriz.

Oysa ki mutluluk bir top gibidir. 

Hayatımız boyunca o topun peşinde koşarız ve ayağımıza gelince de tekmeyi vururuz.

Mutluluk tercihlerden ibarettir.

Mutluluk  yada mutsuzluk kaderimiz değil tercihlerimizdir.

Demem o ki;

Sizler de her sabah uyandığınızda seçiminizi teke düşürüp tercihinizi mutluluktan yana seçmenizi dilerim.

Mutlu ve sağlıklı kalın…

  Bu yazı 3681 defa okunmuştur.
  FACEBOOK YORUM
Yorum
  YAZARIN DİĞER YAZILARI
HABER ARŞİVİ
BİZİ TAKİP EDİN
  • YUKARI