Artık Zamanı Gelmedi mi?

Hayatta, tesadüf diye bir şey yoktur. Her karşılaşma, haktan bir mektuptur.

Kimi alır, bakar, görmez, unutur.

Kimi alır okur, farkına varır. Tecrübe atlasını ilmek, ilmek dokur...

Evrende hiç bir şey tesadüf değildir. Yaşadığımız her şeyin bir nedeni vardır.

Karşımıza çıkan insanlar, hissettiklerimiz, yolda karşımıza çıkan bir hayvan bile.

Yazı yazarken nasıl ki sebep, gelişme, sonuç olmadan yazımız hiç bir anlam ifade etmez. Kainattata da durum farklı değildir.

Bir sebeple karşımıza çıkar, gelişmeleri yaşarsın ve sonucu sen belirlersin.

Alman gerekeni almışsan hikmetinede mazhar olacaksın demektir.

Yok almayıp sorguladıysan, dönme dolap gibi aynı eksende dönmeye devam edeceksin demektir…

Burada takılı kaldığımız yer sebepler değil, sebeplerin içindeki hikmeti bulmaktır.

Bir birleri ile yıllarca habersiz yaşayan insanların bir vesileyle yollarının kesişmesi, yaradanın kurduğu düzenin bir kuralı değilmidir.

Vesileler, sebepler değil midir insanı insana yaklaştıran.

Hayatınıza giren insanlar bizim için birer  öğretmen,  öz benliğimize ulaşmak icin birer rehber aslında, burda önemli olan kişilere takılı kalmaktan çok sana iletilen mesaji alabilmektir.

Hayatı yaşamak yerine anlamaya çalışırsak bir başkasının hayatını değiştirebileceğin gibi bir başkasıda senin hayatını değiştire bilir. Hayatımıza dokunur bize ayna olur ve bizi bize yansıtır.

Tekamül yolunda deneyimlememiz gereken ne varsa türlü şekillerde cisimlerle önümüze çıkarılır..

Alabilen için muazzam bir alış veriş var aslında.

Farkındalığımız yükseldikçe durumları ve söylenenleri gözlemlemeye başlar o kişi ve ya durumu ne için yaşadığımızın idrakine varırız.

Bazı insanlar hayatımıza yalnızca hayatımızda ki değiştirmesi gereken durumun düğmesine basmak için girer ve çekilirler,  bize ders vermek ve hangi hikmete hizmet edeceğini, kim olduğumuzu ve kendimizi bulmamız için karşımıza çıkarılan bu insanın kim olduğunu asla kestiremeyiz.

Bazen komşunuz, bazen uzun zaman dır görmediğimiz bir dostumuz,  bazen sevdiğimiz, bazen de hiç tanımadığımız bir yabancı.

Sonuç itibari ile kim olursa olsun almanız gereken mesajı almıyorsanız, görmüyor duymuyorsanız,"Ben bir bedel ödemek istemiyorum", “bir ödül de almıyorum" uyarı, ikaz kabul etmiyorum", “yol gösterilsin istemiyorum" diyor  ve hala gösterileni görmemekte ısrar ediyorsan.

Bir kez daha düşün derim. İlahi adalet diye bir şey var ve Allah’ın terazisi hiç bir zaman yanılmaz.

Yaşadığımız her olay ruhumuzun tekamülü için gerekli olandır. Tıpkı bu yazıyı okumanın tesadüf olmadığı gibi.

Tesadüf diye bir şey yoktur...