SEVİNÇ ÇELEBİ
  12-05-2021 23:31:00

Anne en büyük öğretmendir

Bir kızım var, bir de oğlum!

..Ve bir de Allah’a emanet cümlesi…

İnsan anne ve baba olunca ne çok şey değişiyor hayatında…

Kucağımıza aldığımız an itibariyle evlatlarımız hayatımızın merkezi haline geliyorlar ve de kendilerinden daha önemli hiçbir şey bırakmıyorlar şu yalan dünyada.

Öyle ki; bizlerin de birer evlat olduğunu bile unutturuyorlar.

Sonrası mı?.. ‘Aman onlara bir şey olmasın’ kaygısıyla, korkusuyla, endişesiyle geçiyor dakikalar, saatler, günler ve yıllar.

Ve tüm bu duygulara birde yetememek, yettirememek kaygıları ekleniyor…

Derken bir telaşla büyüyüp serpildiklerini görüyor ebeveynler.   

E bundan daha güzel ne var?

İlk anne olduğum yılı hatırlıyorum da…

Kendim çocuk sayılacak yaştaydım belki de...

Yine de o aklımla hep evladıma evre evre ne öğretebilir, hayata nasıl hazır edebilirim telaşına girmiştim ve bu düşünceyle yatar bu düşünceyle kalkmıştım.

Hatta hamilelik dönemimde başlamıştım karnımdaki bebeğimle konuşmaya.

Onun karnımdaki her hamlesini zihnimde resmeder ve neye benzediğini hayal ederdim çoğunlukla...

O anlarda, dışarıdan nasıl görünüyordum acaba…?

Belki de benim bu halimi görenlerin çoğu ‘deli’ olduğumu düşünüyorlardı… Kimin umurunda!?

Ve belki de bugün, tam da bu yüzden kızıma baktığımda, sağlam karakterini ve de her şeye olan duyarlılığını tabanının ve temelinin sağlamlığına bağlıyorum.

Oğlumda bir tık da olsa, biraz daha tecrübeli bir anne idim.

Onun ilk konuştuğu sıralarda evde hiç kullanılmadığı halde anne kelimesi yerine, kollarını açıp “Anaaamm” deyip sarılması, küçücük iki eliyle yüzümü sarıp öpmesi kadar huzurlu bir şey yoktu ki tüm evrende.

Bilirim... Erkekler askerlik anılarını anlatmakla bitiremez, kadınlar ise doğum anılarını.

Lakin yapacak bir şey yok.

Çünkü dünyanın en güzel nimeti olan evlat sahibi olmanın anıları, ana rahmine düşünce başlar ve sonra da ömür boyu aynı tempoda devam eder.

Annelik;

En güzel, en tatlı, en meşakkatli görev demektir kanımca. Sanat mı? Evet. Sanattır annelik.

Bu yüzden de ‘kutsaldır’.

‘İnsan fabrikası’ derdi rahmetli babam Anneler için.

Ne kadar doğru bir tanımmış…

Bu yüzden de cennet Annelerin ayaklarının altındadır belki de…

İnsan yetiştirmek, hayırlı evlat eylemek, duyarlı, özgüvenli bir kişi daha diyerek topluma katmak bir sanat değilse o zaman sanat diye bir şey yoktur…

Gözlemler, kaydeder ve eylem eder…

Her çocuk ilk iki, üç yaşına kadar gözlemler ve anne babanın tüm davranışları kaydeder. Ne zaman ki konuşur…

Çoğu ebeveyn “Aaa bunu bu çocuk nasıl düşünebildi de yaptı, ya da söyledi…” diye şaşırır.

Hâlbuki düşünmeli ki... Allah bizlere evlat diye aslında bir emanet sunar.

Ve o emaneti bizler saklarken, severken, sakınırken, aslında bir yandan da kendi yaşam tarzımızı yükleriz.

Bu da demektir ki; Bizler iyi isek, evlatlarımızı da iyi yetiştiririz.

Kötü isek onlar bizlerden çok daha kötüdür.

Zira bizlerden aldıkları eksi davranışlara toplumdan aldıkları da eklenecek ve tabiri caizse birer anarşi olacaklardır.

Anne ayrıca en büyük öğretmendir.

Sonuç itibariyle; İnsan yetiştirmek hafife alındığı sürece, toplum bulanık dere gibi akacaktır.

Velhasılıkelam, ne mutlu o hayırlı evlat dediğimiz, insan gibi insan yetiştirene.

Rabbim evlatlarımızla, sağlıkla, sıhhatle, dinle, imanla vefalı, hayırlı ömürlerle yaşama fırsatı versin cümlemize.

  Bu yazı 5571 defa okunmuştur.
  FACEBOOK YORUM
Yorum
  YAZARIN DİĞER YAZILARI
HABER ARŞİVİ
BİZİ TAKİP EDİN
  • YUKARI