ŞULE GÜLENÇ
  17-06-2020 16:25:00

Ya eser bırakacağız ya eserlere uzaktan bakacağız!

‘Şimdi şaşkın mustarip bir nesil…

Her şeyden nefret eden, her şeyi fena gören, karanlık gören, berbat hasta, tedavisi imkân haricinde bir nesil, ah şimdiki mariz müteverrim muhit…’
Ömer Seyfettin aslında kaç yıl önce durumu ne kadar güzel özetlemiş.

Daha o zaman temeli atılmaya başlayan bu kötü inşaatın üzerine katları da hızlı bir şekilde biz atmaya devam ediyoruz.
Geleceğin aydınları olabilecekken bu kötü gidişatın kurbanı olma yolunda ilerlemekteyiz.

Her şey kolaylaştıkça gençlerin de daha olumsuz yönde etkilendiği bariz bir şekilde ortada. 
Özgürlük adı altında herkesin her istediğini yapabileceği düşüncesine sahip birçok genç.

Örf ve adetlerinden habersiz. Kültürünü tanımayan, batılılaşma adı altında batıyı yanlış taklit eden gençlik. 
Son zamanlarda etrafa baktığımızda hiçbir ideali olmayan, gerçekten ne istediğini bilmeden sadece hayatını nasıl rahat geçiririm diye düşünen gençler çoğalmaya başladı.

Kimse ne istediğini umursamadan sadece popüler olan ne ise ona yönelmeye çalışıyor.
Geçenlerde tesadüfen üniversite sınavına hazırlanan genç bir kız ile tanıştım. 
Sohbet etme fırsatı buldum.

Hukuk fakültesinde okumak istediğinden bahsetti fakat bunu söylerken bir heyecan bir ışıltı gözlerinde göremedim.

Biraz daha konu ilerledikçe aslında resim çizim yeteneğine sahip olduğunu öğrendim.

Hukuk fakültesinde okumak istemesinin nedeninin ailesinin daha çok istemesi ve avukat veyahut savcı gibi bir meslek sahibi olduğunda daha hatırı sayılır bir insan olacağına inandığını gördüm.

Ayrıca birkaç tane daha üniversite bitireceğinden ve zamanını boşa geçirmek yerine diplomalarını arttırmak istediğini, ne kadar çok bölüm bitirirse hayata karşı mücadelesinin olumlu yönde gideceğinden bahsetti. 

O an düşündüm ki insan bu kadar bölüm bitirmiş olsa bile mutsuz ise ne olacak? 
Bu durumu ona sorduğumda bunun dolu dolu bir hayat ve rahat bir hayat için gerekli olduğunu söyledi.

İşte asıl yanıldığı nokta buydu. Onun gibi düşünen başka gençlerin de olduğu gibi.
Zamanı dolu geçirmek, refah içinde bir hayat geçirmek bu değildi. İnsanlar hayatında gerçekten mutlu başarılı olacağı mesleği seçtiğinde zaten zamanı dolu geçecek daha kendimi nasıl geliştirebilirim diye düşünecek, en önemlisi de yaptığı meslekten haz alarak hayatını geçirecekti.
Ne yazık ki yeni nesil dönem içerisinde en fazla para kazanabileceği iş hangisi ise ona yöneliyor.

Sonrasında yaptığı işi sevmediğini fark ediyor. Ve etrafına işini sevmeden yapan, sıkılmış memnuniyetsiz bir topluluk olmaya başlayarak ilerliyoruz. Tabi ki bu ilerlemek oluyorsa…
Önce kendini seven sonra hayatta neyi gerçekten istediğini bilen biri olduğumuzda başarılı olabiliriz. Bunun farkına varmamız gerekiyor. 
Er odur ki dünyada koya bir eser 
Esersiz kişinin yerinde yeller eser

BARBAROS HAYRETTİN PAŞA 

Barbaros Hayrettin Paşa’nın da dediği gibi ya eser bırakmak için yaşayacağız.

Ya da eserlere uzaktan bakanlardan olacağız. Kararı kendimiz verelim. 

 

  Bu yazı 4958 defa okunmuştur.
  FACEBOOK YORUM
Yorum
  YAZARIN DİĞER YAZILARI
HABER ARŞİVİ
BİZİ TAKİP EDİN
  • YUKARI