Vatandaş sitem ediyor!

Eskiden köylerden kentlere göç durumu söz konusu iken şimdilerde ise tam aksini yaşıyoruz.

Bir yıldır bizi evlere kapatan hastalık kaçtığımız köylere bizi geri yollamaya başladı.

Ama yararı da olmadı değil.

Malum yeni nesil geldikçe kentlerde bir o kadar kalabalık bir hal aldı.

Ve bu durum orta yaşlardaki veya emekli olmuş vatandaşları büyüklerinin yaşadığı kırsal kesime gitmeye yönlendirirken tarım yapma isteğini de beraberinde getirdi.

Ki devletin tarıma verdiği desteği de biliyoruz.

Tarım yapılsın diye verilen teşviklerin her biri de gözler önünde.

Ama bu denli destek verilirken çıkan başka sorunlar da söz konusu.

Genellikle orta gelirli vatandaşlarımızın köylere yaptığı, içerisine meyve ağaçlarını, sebzelerini ektiği, az da olsa nefes alabildiği hobi bahçelerinin, sadece hobi bahçeleri de değil, tamamıyla tarıma yönelik kullanacağı arazilerin içerisine, eşyasını koymak için yapılan küçük barakaların bileyıkılmasına dair yasanın yürürlüğe girmesi arazi sahiplerini düşündürdü. Ne kadar doğru bir karar olduğu uzunca tartışılır.

Tamam,  yeni yasa belli bir arazi boyutu istiyor fakat kendine kadar alanı olan büyük alanlara sahip olamayan vatandaş bu durumda ne yapsın?

Bu yasanın çıkmasının sebebi aslında tamamen iyiliğin suistimal edilmesinden kaynaklanıyor.

Malum şu deniz kenarlarına kurulan yazlık evler gibi.

Peki bu durumda araziye gerçekten zarar vermeyen sadece nefes almak için kendilerine alan yaratan vatandaşa haksızlık olmayacak mı?

Biri ticari amaçla kendi çıkarları doğrultusunda yapılmış, diğeri ise zararsız kendine ait alanı olsun isteyenler.

Evet bu yasa gerçekten bir kesim için çok yararlı kabul ediyorum.

Fakat şimdiye kadar izin verilmiş ve yapılmış bazı yapıları yıkmazken bazılarına yıkım kararı uygulamak eşitlik sağlayan bir karar mı?

İnsanlar gerçekten tedirgin ve bu yaşananlardan dolayı sitemde bulunan bazı vatandaşları dinlediğimde haklı göremedim dersem yalan olur.

Vatandaş zaten yeteri kadar mağdur durumdayken bir de bu dertleri onlara yüklememek gerekiyor.

Ama tabii ki yasaları kötüye kullanan bazı çıkarcı insanlarımızın dışındakilerden bahsediyorum.

Bu süreç umarım insanları yaralamadan, en doğru, en adaletli bir biçimde durumun eşitsizliği de göz önünde bulundurularak çözüme kavuşturulur.