CORONA GÜNLÜKLERİ (3)

1. MESLEK LİSELERİNDEN UMUT VE GÜVEN VEREN ÇIKIŞ

Uzaktan kumandalı eğitim, tabletli eğitim, öğretmensiz eğitim derken, corona virüsü elimizi kolumuzu bağlayıp yöneticileri umarsız bırakırken meslek liseleri yardıma koştu.

Öğretim dizgemizde arka sıralara itilen, niteliksiz okullar arasına sokulan meslek liseleri bir yıldız gibi parladı. Ülkemizde şimdilerde en çok gereksinim duyulan ürünlerin üretimine başladı. Üzerinde en çok konuşulan ve en çok gereksinim duyulan  cerrahi maske antiseptik el sabunu üretimini başlattı meslek liseleri.

İstanbul'da Sultan Ahmet Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, Bursa'da Tophane Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi ve Hatay’da Erol Bilecik Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde  cerrahi maske üretimi başlamıştır. Yine Bursa Yıldırım Yeşilyayla Endüstri Meslek Lisesi öğrencileri  ise coronavirüse karşı anti bakteriyel el dezenfektanı  üretimine başlamıştır. 

Bursa’da yakılan bu kıvılcım üzerine Sağlık Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı ile işbirliği yaparak bu girişimi desteklemiş ve genişletmiştir. İstanbul'da 5, Bursa'da 3, İzmir'de 3, Gaziantep'te 3, Adana'da 3, Ankara'da 2, Kocaeli'de 2, Sakarya'da 2, Antalya'da 2, Konya, Hatay, Tokat, Malatya ve Van'da da birer okul olmak üzere 30 okulumuzda cerrahi maske üretimine geçmeyi kararlaştırmıştır.

Böylesine olumlu, böylesine yararlı bir girişimin öncüsünün Bursa olması bizim için gurur kaynağı olmuştur. Maske ve sabun derdine düşen halkımıza umut ve  güven vermiştir. (18) yıl çalıştığım ve çalışmaktan onur duyduğum Tophane Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, halkımızın en zor zamanlarında hep umut olmuştur.  İki yüzyıla yakın geçmişi olan bu okul Kurtuluş Savaşı sırasında  eğitime ara vermiş;  ordumuza  için silah ve askerimiz için giysi üretmiştir. İşlikleri (atelyeleri) her an her koşula uyabilecek konuma donanımlı bu okul , yine ulusumuzun dar gününde yardıma koşmuştur.

Mesleki eğitimin ve meslek liselerinin önemi bir kez daha ortaya çıkmıştır.  İş içinde eğitim, uygulamalı eğitim, üretime dönük eğitimin gerekliliği bir kez daha kanıtlanmıştır. Köy Enstitüleri’ni kapatan, meslek liseleri yerine İmam Hatip Liseleri açanlar nerede şimdi?  Ezber eğitimin gereksizliği bir kez daha görülmüştür.

Amaç bilgiyi insan için bir süs aracı olmaktan çıkarıp yaşamda başarıyı sağlayan, pratik bir araç haline getirmektir.

2. CENGİZ BEKTAŞ’I YİTİRDİK

Mimar, ozan ve yazar Cengiz Bektaş’ı sağaltım gördüğü hastanede yitirdik. Başarılı mimarlığının yanında çocuk kitapları, deneme, inceleme yazıları, çevirileri ve şiirleri ile yazın dünyasında da yerini almıştır.

Yakından tanıma olanağı bulduğum, tanımaktan onur duyduğum ve Dil Derneği Bursa Temsilcisi olarak Bursa Kitap Fuarı’nda ortak etkinlik yaptığım  bu güzel insanı Mehmet Başaran’ın tümceleriyle anlatmak istiyorum.

‘’Çok yönlü bir kişilik Cengiz Bektaş. Avrupalar’da okumuş ama, Anadolu ekiniyle yoğrulmuş Hitit, Frig, Lidya… Karya’lı  ananın, Kibele’nin oğlu parmaklarında sanatın büyüsü, dokunduğu yere güzellik katıyor, dokunduğu yapı canlanıyor, dokunduğu taş, soluk almaya başlıyor. Bir ülkesinden değil, tüm dünya kırından hasatlar kaldırıyor. “Mimarla ozan, gelenekselle çağdaşı bir teknede yoğurup, vardıkları bilişimle yapılar kuruyorlar, öykünmelerden uzak.

Mimar Günlüğü, ozan günlüğü biraz da: ‘Çiziyorum kekik otlarına evlerimi’. Sonra da o evlere dostluğu, sevgiyi, insan soluğunu, tüm sıcaklığıyla yaşamı yerleştiriyor. Mimar eli, bir taşı, bir tuğlayı nereye koyarsa yakışacağını biliyor. Şiirini de öyle kuruyor Bektaş. Günlük dilin sözcüklerini, hem de şimdiye dek pek şiire girmemişlerini şöyle bir dokunuşla yerine koyuyor, masallardan, yinelemelerden renk katan iplikler de katıyor araya.” (Mehmet Başaran).

IŞIKLAR VE ÇİÇEKLER İÇİNDE UYUSUN!