Ne diyeceği merak konusuydu! İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın asgari ücret mesajı

Milyonların merakla beklediği 2025 asgari ücreti belli oldu.Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, 2025 yılı asgari ücretinin yüzde 30 zamla 22 bin 104 TL olarak belirlendiğini açıkladı. İşverene sağlanan asgari ücret desteği ise bin liraya yükseltildi. Asgari ücrete yapılan yüzde 30'luk zam kamuoyunu adeta ters köşe yaptı.

ERDOĞAN: SÖZÜMÜZE SADIK KALDIK

İşçi kesiminden ve muhalefetten yapılan zam oranına tepkiler çığ gibi büyürken, gözlerin çevrildiği Cumhurbaşkanı Erdoğan, parti grubundaki konuşmasında "Asgari ücret komisyonumuz çalışmalarını tamamladı. Net asgari ücreti 22 bin 104 lira olarak belirledik. Bu rakam 2024 yılına göre net yüzde 30 artışa tekabül ediyor. Devletimizin asgari ücretli başına destekse 700 liradan 1000 liraya yükseldi. Çalışanlarımızı enflasyona ezdirmeme sözümüze bir kez daha sadık kaldık" ifadelerini kullandı.

Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları;

"Aziz milletim, değerli vekil arkadaşlarım, kıymetli misafirler; sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. Bizleri takip eden vatandaşlarıma, dava arkadaşlarıma sizlerin aracılığı ile selamlarımı sevgilerimi gönderiyorum. 13 yıllık mücadele ardından zafere imza atan kardeşlerimi hürmetle selamlıyorum. Şam'ın kahraman evlatlarını, zulme ve zalime boyun eğmeyen evlatlarını şahsım, partim ve ülkem adına selamlıyorum, zaferleri hayırlı olsun diyorum. Bizleri bu günlere eriştiren, Suriye'nin özgürlüğüne kavuşturduğunu gösteren rabbimize hamdolsun.

"HER İKİ KARDEŞ ÜLKEYE DE..."

Balıkesir Karesi ilçesindeki mühimmat fabrikasındaki patlamada hayatını kaybeden 11 vatandaşımıza Allah'tan rahmet niyaz ediyorum. Ailelerine mevladan sabır diliyorum. Patlamanın hemen ardından bakanlarımızı gönderdik. Gerek kurumlarımız gerekse savcılarımız tahkikat başlatmıştır. Balıkesirli vatandaşlarımıza geçmiş olsun diyorum. Kazakistan'da Azerbaycan uçağının düştüğünü büyük üzüntü ile öğrendik. Her iki kardeş ülkeye de baş sağlığı ve geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. 17 Ekim'de başlayan bütçe maratonu cumartesi tamamlandı. Türkiye Yüzyılı ikinci bütçesinin ülkemiz ve ekonomimiz için hayırlı olmasını temenni ediyorum.

"BÜTÇE MARATONU TAMAMLANDI"

Bütçe maratonumuz cumartesi günü tamamlandı. AK Parti olarak 23. bütçemizin Meclis'imizin onayına mazhar olmasının memnuniyeti içerisindeyiz. 2025 yılı bütçesinin hayırlı olmasını temenni ediyorum. Cumhur İttifakı'nda beraber olduğumuz Sayın Devlet Bahçeli'nin nezdinde MHP grubuna da teşekkür ediyorum. Muhalefetin bütçemize yönelik asılsız iddia ve iftiralarına cevaplarımızı tek tek vermiştik. Yaşanan her hadise CHP'nin başını çektiği muhalefetin ülkeye dair hiçbir vizyonlarının olmadığını ortaya koyuyor. Meclis'i terörize etmek dışında hiçbir şey yapmadılar. Bunların amacı, iktidara alternatif olmak değil, muhalefetin konforlu alanında kalarak şahsi iktidarlarını korumaktır.

"MİLLETİN HAKKINI ŞARAP TURLARINDA YEDİRMEYİZ"

Borçları hatırlatılınca feveran eden CHP'ye şimdi yolunu gözledikleri Bay Kemal'in cümleleriyle şunu söylemek isterim; Ne kadar çığırtkanlık yaparsanız yapın, bağırsanız da çağırsanız da kaçış yok. SGK'ya olan borçlarınızı tıpış tıpış ödeyeceksiniz. Milletin hakkını konserlerde şarap turlarında yedirmeyiz.

ASGARİ ÜCRET MESAJI

Asgari ücret komisyonumuz çalışmalarını tamamladı. Net asgari ücreti 22 bin 104 lira olarak belirledik. Bu rakam 2024 yılına göre net yüzde 30 artışa tekabül ediyor. Devletimizin asgari ücretli başına destekse 700 liradan 1000 liraya yükseldi. Çalışanlarımızı enflasyona ezdirmeme sözümüze bir kez daha sadık kaldık. Duydum ki CHP bugün Meclis'e de gelmeyecekmiş. Yolları açık olsun.

"ENFLASYON DÜŞÜYOR"

Enflasyon düşüyor, ihracat yükseliyor, cari açık geriliyor, istihdamımız artıyor, sanayide çarklar dönüyor, turizm rekora koşuyor, büyümemiz 17 çeyrektir kesintisiz devam ediyor. 2024 yılının 3. çeyreğinde 1 trilyon 260 milyar dolar ekonomik büyüklüğe ulaştık. 2025 yılı bir önceki seneden daha iyi olacak. Biraz daha sabırla çok daha güzel neticeler göreceğiz. Para ve maliye politikalarını sarsmadan, popülizm tuzağına düşmeden, sırtımızda yumurta küfesi taşıdığımızın şuuruyla önümüzdeki dönemi yöneteceğiz. Rabbim bizleri mahcup etmesin.

"HER KAZANIMIN BEDELİNİ MİSLİYLE ÖDEDİK"

Biz bu toprakların misafiri değil, binlerce yıllık ev sahibiyiz. Kimi zaman şartlar gereği başka diyarlara gitmiş olsak da sonuçta dönüp dolaşıp bu topraklara tekrar sarıldık. Malazgirt'le kapılarını tekrar açtığımız Anadolu ve çevresi bu milletin ebedi ve ezeli vatanı olarak kalacaktır. Devlet ve toplum hayatımızın hızlı devinimi içinde tarihe iz bırakmak için çalıştık, çalışıyoruz. Bu yolculuğu dikenli, mayınlı bir yolda kat ettik. 2002 kasım ayından beri nice sınamadan geçtik. Her yatırımda, eserde, hizmette, içeride ve dışarıda önümüze gizli açık pek çok engel çıkartıldı. Yeri geldi muhalefetin iftiraları yeri geldi bürokratik oligarşinin direnişiyle karşılaştık. Adeta iğneyle kuyu kazarak ülkemizin hanesine yazdırdığımız her kazanımın bedelini misliyle ödedik. Milletimiz bu zorlu mücadelede bizi hiç yalnız bırakmadı. Gün oldu bizi ikaz etti, gün oldu bize sandıkta net mesajlar verdi ama haklı mücadelemizde desteğini bizden hiçbir zaman esirgemedi. Böyle bir milletin mensubu ve hizmetkarı olmaktan şeref duyuyorum. Şanla, şerefle bu yolda devam ediyoruz.

"KÜRTLERLE KARDEŞLİĞİMİZİ DİNAMİTLEMEK İSTEYENLERİ..."

Partimizi tekrar yüzde 50 bandına getirecek çalışmalar içindeyiz. Kongre maratonumuz devam ediyor. Kongrelerdeki heyecanı gördükçe Allah'a, şahsıma böyle yol arkadaşları bahşettiği için hamt ediyorum. Dayanılmamız bundan sonra da perçinlenecek. Terörsüz Türkiye hedefimizi devletimizin uhdesindeki tüm araçları kullanarak gerçekleştireceğiz. Kürtlerle kardeşliğimizi dinamitlemek isteyenleri aradan çekip alacağız. Birileri bu yoldaşlığı hazmetmekte zorlanıyor olsa da Cumhur İttifakı istikameti belirlemeyi sürdürecek. Tarih, hayal kuranların ve hayalleri uğrunda ter dökenlerin mülküdür. Cumhur İttifakı'nın hayali bu asrı Türk milletinin asrına dönüştürmektir. İttifak ortakları olarak sırt sırta verip Türkiye Yüzyılı'nı inşa edeceğiz. Bizi yolumuza devam etmekten kimse alıkoyamayacaktır. Saflarımızı daha da sıklaştıracağız. Bu yolda bizimle yürümek, bize yoldaşlık etmek isteyenlere bugün olduğu gibi kapımızı açık tutacağız.

"3.6 MİLYON SURİYELİ ÜLKEMİZE SIĞINDI"

Büyüklerimiz 'Doğru duvar yıkılmaz, eğri kaçar kurtulmaz' demiş. Bu sözün ne kadar doğru olduğunu Suriye krizinde müşahede ettik. Suriye'de olaylar 15 Mart 2011'de Dera'da daha bıyıkları terlememiş bir çocuğun duvara yazdığı bir yazı sebebiyle tutuklanması, işkence görmesi ve şehit edilmesiyle başladı. Esed ve Baas rejimi tüm iyi niyetli tavsiyelerimize rağmen protestoları kanlı şekilde bastırmayı tercih etti. Tarihi eserler bombalandı, yerle yeksan edildi. 1 milyon kardeşimiz ya rejim ya da destekçilerinin katliamları ya da terör örgütlerinin saldırıları sonucu şehit oldu. Rabbim şehitlerimizin mekanlarını cennet eylesin. Bu dönemde 12 milyondan fazla Suriyeli vatanını terk etti. Yerlerinden edilenlerin 3.6 milyonu ülkemize sığındı. Bir kısmı da bölgedeki diğer ülkelere ya da Avrupa'ya göç etti.

"NASIL UNUTABİLİRİZ?"

Aylan bebeğin hafızamıza mıh gibi çakılan masum fotoğrafını nasıl unutabiliriz? Varil bombalarının enkaza çevirdiği okullarda can veren çocukları nasıl unutabiliriz? Guta'da, Han Şeygun'da kimyasal silahlarda gaddarca öldürülen sabileri, kadınları, yaşlıları, soruyorum sizlere nasıl unutabiliriz? Sivilleri öldürmekten zevk alan Şebbihalar gibi insan müsveddelerinin gaddarlığını nasıl unutabiliriz?Bölücü örgütün binlerce tır dolusu silahla desteklenmesini nasıl unutabiliriz? Ülkemizde Baas özentisi muhalefetin akıl tutulmasını nasıl unutabiliriz? 14-28 Mayıs'ta karşımızdaki adayın Suriyeli muhacirlere yönelik körüklediği ırkçı nefreti nasıl unutabiliriz. Suriye olayları patlak verdiği andan itibaren merhameti ve adaleti merkeze alan bir politika benimsedik. Zalimin karşısında, mazlumun yanında duracağız dedik ve bunu gerçekleştirdik. Kapımıza gelip bizden eman isteyeni geri çevirmeyeceğiz dedik. Kardeşlerimizi ölüme göndermeyeceğiz, bize sığınanları zalimlere teslim etmeyeceğiz dedik. Bu millete Boraltan Köprüsü faciası gibi utancı bir daha asla yaşatmayacağız dedik. Benim mensubu olduğum din ve kaynakları insana insan der, cana can der. Türkiye olarak ne Irak'ta ne Suriye'de ne Lübnan'da ne de diğer bölge ülkelerinde hiçbir etnik kökene, dine karşı ön yargılı, mesafeli değiliz.

"İNSANLIK SINAVINI TÜRK MİLLETİ OLARAK VERDİK"

13 yıl boyunca zorluklarla karşılaşsak da ağır sorumluluğun hakkını layıkıyla vermeye çalıştık. Bu süreçte en büyük destekçimiz aziz milletimiz oldu. Muhalefetin tüm kışkırtmalarına rağmen milletimiz Suriyeli muhacirlere bir ensar bilinciyle ensar millet olmanın mesuliyetiyle hep sahip çıktı. Münferit hadiseler dışında başımızı öne eğecek, tarihimize gölge düşürecek hiçbir olay vuku bulmadı. Suriyeli kardeşlerimiz de bir taraftan yaralarını sarmaya çalışırken diğer taraftan Türkiye'ye, ekonomimize katkı sunmaya gayret etti. Merhamet örnekleriyle dolu tarihimize bir altın sayfayı daha beraberce ekledik. Medeni dünyanın veremediği insanlık sınavını Türk millet olarak verdik.

"ESED KORKAĞI EN YAKINLARINDAKİLERİ BİLE SATARAK KAÇTI"

61 yıllık ardından Baas rejimi yıkıldı ve Esed korkağı en yakınındakileri bile satarak Suriye'den kaçtı. Suriyeli devrimcilerin Şam'da kontrolü sağlamasıyla artık bu ülkenin önünde yeni sayfa açıldı. Türkiye, harekat boyunca daha fazla kan dökülmemesi için gerekli müdahalelerde bulundu. 13 yıllık kıyamın 12 günlük zaferle taçlanması tek başına muhteşem bir başarıdır. Bu başarının sahibi de önce Allah sonra da Suriyeli kardeşlerimizdir. Suriyeliler tüm etnik, dini kesimleriyle geleceklerini kendi tayin edeceği bir yola girmişlerdir. Bundan büyük bahtiyarlık duyuyoruz. Biz de özgür Suriye bayrağı ile ay yıldızlı bayrağımızı yan yana gördükçe şad oluyoruz. Baas karanlığının ardından Suriye'nin üzerine özgürlük güneşi doğdu."

Olgun Kızıltepe Haberler.com