Özgür Özel, Avrupa Parlamentosu'nda konuştu: Başkaldırıyoruz

CHP lideri Özgür Özel, Brüksel'de Avrupa Parlamentosu'nda yaptığı konuşmada, "Türkiye'de partimize ve partimizin ve diğer muhalefet partilerinin belediyeleri üzerinden Türkiye'nin yerel demokrasisi üzerine kurulan baskıları ve iktidar güdümlü yargı tacizlerini yakından takip ediyorsunuz. Biz bu sürece, edilgen bir direniş yerine meydan okuyan bir ayağa kalkma ve itirazla başkaldırıyoruz" dedi.
 Tarih: 05-03-2025 17:39:08   Güncelleme: 06-03-2025 10:18:08
Özgür Özel, Avrupa Parlamentosu'nda konuştu: Başkaldırıyoruz

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Avrupa Parlamentosu'nda (AP) 136 sandalyeyle parlamentonun en büyük ikinci grubu olan Sosyalistler ve Demokratlar (S D) İlerici İttifakı Grubu toplantısında konuşmak üzere Belçika'nın başkenti Brüksel'e geldi. Özel, grup toplantısında konuşması için Grup Başkanı Iratxe García Pérez'den davet mektubu aldı.

Özel'e temaslarında; CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke, Dışişleri Bakanlığı'ndan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı İlhan Uzgel, Eskişehir Milletvekili Jale Nur Süllü, eski Genel Sekreter Yardımcısı Şule Erten Bucak ile eski Genel Başkan Yardımcısı Gülseren Onanç eşlik etti.

IRATXE GARCİA PEREZ: TÜRKİYE'NİN GELECEĞİ DEMOKRASİ OLMADAN YAZILAMAZ

CHP'nin son yerel seçimlerde elde ettiği başarıyı anlatarak Özel'i, kürsüye davet eden Garcia Perez, şöyle konuştu: "Biliyorsunuz, son yerel seçimlerde büyükşehirleri; başta Ankara ve İstanbul CHP kazandı. Bu da izledikleri ilerici program ve Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu büyük dönüşümün işareti. Bu dönüşümün devamında Türkiye'de bir hükümet değişikliği ümit ediyoruz. Tabii bu gelişimin önünde birtakım engeller var. Mevcut iktidar, sistematik olarak temel hakları ihlal ediyor. AP olarak biz de bu baskı ve saldırıları kınadık ve kınıyoruz. Demokratik olarak seçilmiş belediye başkanlarının maruz kaldığı muamelenin demokraside yeri yok. Biz güçlü bir Avrupa'ya inanıyoruz ve Türkiye bizim için bir referans ülke. Ortak bir coğrafyayı paylaşıyoruz. Geleceğimizi Türkiye olmadan yazamayız. Türkiye'nin geleceği de demokrasi olmadan yazılamaz. Onun için Türk halkına desteğimiz tam. Türkiye'nin tekrar Avrupa ailesinin merkezine dönmesini bekliyoruz. Modern ve müreffeh bir Türkiye arzu ediyoruz. Özgür Bey, partiniz olarak desteğimizi alıyorsunuz, hiçbir şekilde yalnız değiliz ve AP'de müttefiklerinizle berabersiniz."

ÖZGÜR ÖZEL: VON DER LEYEN TANIŞMAK İÇİN PARTİMİZİN GENEL SEÇİMLERİ DE KAZANMASINI BEKLİYOR

Özel, yaptığı konuşmada burada bulunması için verilen nazik davetten memnuniyetini aktardı. Özel, şunları kaydetti: "Raportörümüz Nacho Sanchez Amor'a huzurunuzda teşekkürlerimi iletmek isterim. Kendisi Türkiye'yi tek bir kişiden, tek bir isimden, tek bir partiden ibaret görmeyen ve muhalefetin sesini duyan, muhalefetle ilişkileri iktidarla ilişkiler kadar önemseyen çok önemli bir görevi adilane şekilde yerine getiriyor. Bu yaklaşım konusunda, AB Komisyon Başkanı Von der Leyen'in tutumu bununla çelişkili. Türkiye'de son seçimlerden birincilikle çıkmış, nüfusun yüzde 65'ini, ekonominin yüzde 80'inin bulunduğu belediyeleri kazanmış bir partinin başkanıyla tanışmak için partimizin genel seçimleri de kazanmasını bekliyor. Tabii bu onun kendi tercihi ama kurumsal ilişkiler açısından çok önemli bir riski barındırdığını not ederek başlamak isterim.

"TÜRKİYE'NİN BİRİNCİ PARTİSİNİN GENEL BAŞKANI OLARAK SİZLERE SESLENİYORUM"

Huzurunuzda Avrupa'nın en köklü, en güçlü sosyal demokrat partilerinden birinin lideri olarak bulunmanın yanı sıra ülkemizde bundan 11 ay önce, 31 Mart 2024 tarihinde yapılan seçimlerde birinci olmuş partinin genel başkanı olarak sesleniyorum. Bu seçimlerin Türkiye siyaseti açısından iki önemli noktasından bahsetmek isterim. Bunlardan birincisi, partimin 47 yıl sonra tekrar birinci parti olmasıdır. İkincisi bugün iktidarda olan AK Parti'nin kurulduğu günden itibaren ilk kez bir seçimde ağır yenilgi alarak ikinci parti durumuna düşmesidir. Bu durum, seçimden bu yana yapılan tüm genel seçim anketlerinde istikrarlı şekilde sürmektedir.

"PARTİMİZ GÜÇLÜ BİR DEMOKRASİ, HUKUK VE ADALET MÜCADELESİNE LİDERLİK ETMEKTEDİR"

Tüm dünyada ve Avrupa'nın her yerinde, tam demokrasi için mücadele veren bütün siyasi aktörlerin, akımların, siyasi partilerin birbiriyle diyalog ve dayanışma içinde olması gerektiği bir dönemdeyiz. Partimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde, modern cumhuriyetin kurucusu olmakla kalmamış, 1950'de ülkemizi çok partili hayata, demokratik seçimlere geçiş sürecini gerçekleştirdik. Bizler Türkiye'de Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu ve 1920'lerde 'Egemenliğin kayıtsız şartsız milletin hakim olduğu' ifade ettiği siyasetin temsilcileriyiz. Maalesef, 100 yıl sonra bugün, tüm dünyada otoriter popülist liderlerin kuralları ve kurumları doğrudan sistematik olarak hedef aldığı bir dönemdeyiz. Öyle ki benzerleri birbirileriyle dayanışarak, birbirlerinden öğrenerek hukuk devletini, kuvvetler ayrılığını geriletiyorlar. Ortak akıl yerine, sözde güçlü liderliği ön plana çıkarmaya yönelen bu anlayış, tüm dünyaya yayılıyor. Ülkemizde de partimiz bu anlayışa karşı güçlü bir demokrasi, hukuk ve adalet mücadelesine liderlik etmektedir.

"İKTİDAR AB'YE TAM ÜYELİK KONUSUNDA ÇELİŞKİLİ TUTUMLARININ AKSİNE, PARTİMİN TUTUMU KARARLILDIR"

Ülkemizde verdiğimiz bu mücadele, partimizin kuruluş ilkelerinin ve hedeflerinin yanı sıra AB'nin ortak değerleriyle örtüşmektedir. Ortak değer ve hedeflerin yanında, ortak risk ve tehditlerimizin olduğunu söylemek yanlış olmaz. Ülkemizdeki iktidar partisinin AB'ye tam üyelik konusunda konjonktürel olarak birbiriyle çelişkili tutumlarının aksine, partimin sahiplendiği hem tarihsel hem ilkesel istikrarlı tutum, tam üyelik noktasındaki kararlılığımızın temelini oluşturmaktadır. Bizim için Avrupa, sadece bizim de içinde bulunduğumuz bir coğrafya değildir. Son iki yüzyıldır ülkemiz yüzünü Batı'ya çevirmiş, yaptığı ilk Anayasa ile modernleşme sürecine girmiş, Kırım Savaşını bitiren 1856 Paris Kongresi ile birlikte Avrupa kamu düzeninin ve Avrupa Uyumu'nun bir parçası olarak kabul edilmiştir. O zamandan günümüze, ilişkilerimizde iniş çıkışlar olsa da Avrupa ile Türkiye'nin çok yönlü bir ilişkiye ve karşılıklı dayanışmaya olan gereksinimleri hiç değişmemiştir.

"YAPILACAK SEÇİMLERİ AB ÜYELİĞİ AÇISINDAN REFERANDUM OLARAK TARİF ETMEMİZDEN SONRA TOPLUMSAL TALEP ARTMIŞTIR"

Türkiye'nin Avrupa'yı tercihi, yalnızca tarihsel, siyasal ve stratejik bir karar değildir. Bu aynı zamanda toplumsal bir tercihtir. İktidarların tutumu ve ülkedeki siyasetin AB ile ilişkileri nasıl konumlandırdığı doğrudan seçmen tercihlerine yansımaktadır. Geçmişte Avrupa ile yaşanan krizli süreçler, yapılan karşılıklı hatalar Türkiye'de AB üyelik talebini yüzde 25'lere kadar geriletmişti. Ancak partimizin AB ile ilişkileri, Avrupa'daki kardeş partilerle yürüttüğümüz sıkı dayanışma, uluslararası birlikteliklerde üstlendiğimiz etkin görevler ve yapılacak seçimlerde iktidara en yakın parti olarak AB'ye tam üyelik hedefinin temel vaadimiz olması, hatta yapılacak seçimleri AB üyeliği açısından referandum olarak tarif etmemizden sonra yapılan kamuoyu araştırmalarında, AB'ye üyelik noktasındaki toplumsal talep istikrarlı olarak artmış ve son ölçümlerde yüzde 66'ya kadar ulaşmıştır. Özellikle genç kesim arasında Avrupa Birliği'ne üyelik talebi yüzde 72 noktasındadır.

"TÜRKİYE'Yİ SINIRIN ÖTESİNDEKİ BİR GÖÇMEN DEPOSU OLARAK GÖREN BİR AB OLMAMALIDIR"

Ancak o AB, Türkiye ile ilişkisini göçmen pazarlıklarına hapseden, Türkiye'yi sınırın ötesindeki bir göçmen deposu olarak gören bir AB olmamalıdır. Türkiye, savaşlar ve iklim krizleriyle Doğu'dan gerçekleşecek büyük göç baskınını kendi topraklarında tutan, karşılığında Batı'dan ekonomik yardım ve siyasal destek alacak bir ülke olarak görülmemelidir. Türkiye-AB ilişkileri çok boyutludur. Çok boyutlu ilişki, elbette karşılıklı istikrar ve demokrasi arar. Bu ilişkinin içinde, insani temaslar ve bağlar, ticaret, yatırım, turizm, eğitim, bölgesel güvenlik ve stratejik konular bulunur. Tüm bunlarla birlikte son dönemde dünyanın içinde bulunduğu şartlar, AB ile Türkiye'nin kuracağı ilişkinin savunma işbirliği ayağını da her zamankinden önemli bir zemine oturtmuştur. Son dönemde dünya siyasetinin yaşattığı sınamalar, bizi savunma odaklı bakmaya zorluyorsa da beş yıl önce pandeminin kırdığı tedarik zinciri, AB-Türkiye ilişkilerine bir başka önem atfediyor. Bilinen, bilinmeyen pek çok krizlere gebe aynı kıtanın güçlü ve potansiyeli yüksek ülkelerinin nice krizleri birlikte göğüslemek zorunda olduğu açıktır. Öngörülen ve görülmeyen krizlerde en büyük güvencedir.

"İLİŞKİLERİ SIĞINMACILAR SORUNUNA İNDİRGEYEN YAKLAŞIM TERKEDİLMELİDİR"

Hepimizin karşı karşıya olduğu sınav ise krizlere çare ararken kapsayıcı güçlü kurumların, kurumsal ilişkilerin, çok taraflı dünya düzeninin ve demorkasinin ihmal edilip edilmeyeceğidir. İstikrar ve güven ararken demokrasiden fedakarlık sadece ilkesizlik, tutarsızlık değil, bir sonraki krize tam bir savunmasızlık sonucunu doğuracaktır. Dün bu kapsamlı ilişki gereksinimini görmezden gelerek ilişkileri tek ve öncelikli konu görülen sığınmacılar sorununa indirgeyen yaklaşım, gecikmeden terkedilmelidir. Bugünün ihtiyacı 360 derece bir diplomasi, güçlü bir işbirliği, kişisel ilişkileri değil; kurumları merkeze alan, ilkeleri ve evrensel değerleri pazarlık unsuru yapmayan, tam bir karşılıklı güven ilişkisi olmalıdır. Biz parti olarak demokrasinin istikrara, insan haklarının güvenlik kaygılarına alternatif görülmesini doğru bulmuyoruz. Bunu birbirini tamamlayıcı bir bütünün parçaları olarak görüyor, 'Biri yoksa diğeri de var olamaz' diyoruz. Hatırlamalıyız ki demokratik değerlere, ilke ve normlara bağlı aktörler müzakere eder; pragmatizmi benimseyen aktörler ise pazarlık eder. Unutmamak gerekir ki kolay yoldan elde edilmiş pazarlıkçı kazançlar, kolay bir şekilde kaybedilebilir. AB ile Türkiye arasındaki ilişki, bir an evvel ilke, norm ve değerler temelli bir zemine dönmeli ve iki taraf karşılıklı olarak demokratik ideallerin ve demokrasi kültürünün inşası için el ele vermelidir.

"HUKUKU AYAKTA TUTACAK OLAN TEMEL UNSUR, DEMOKRASİ KÜLTÜRÜDÜR"

Burada, 'demokrasi kültürü' ifadesinin altını bilhassa çizmek isterim. Yasa çıkarmak, parmak hesabına bağlı bir iştir. Örneğin Meclisimizde 301 oyla yasa çıkarılabilmekte, 360 oyla anayasa referandumuna gidilebilmekte, 400 oyla anayasa değişikliği referandumsuz yapılabilmektedir. AP'de de yasa çıkarmak için gereken sayılar bellidir. Demokrasi kültürü onay butonuna basan parmakların çok ötesine geçen, ancak topyekun dayanışmayla inşa edilebilecek bir şeydir. Yasalar, hukukilik, hukuk devleti; kurumsallaşmış denetim mekanizmalarına muhtaçtır. Ancak o mekanizmaların ötesinde, hukuku ayakta tutacak temel unsur, demokrasi kültürüdür. Demokrasiyi, hakiki temsiliyet iddiasıyla aşındıranlar, hukuk devletini yasaya atıfla aşındırmaktadır. 'Law' ve 'warfare' kelimelerinin birleşiminden türetilen 'lawfare' kavramı buna işaret etmektedir. Yani bugün yasayı bir silah olarak kullananlar, hukuk devletini yasanın menziline yerleştirmektedir. Hukukun çelikten zırhı ise demokrasi kültürüdür, bu korunmalıdır.

"TÜRKİYE'NİN AVRUPA'NIN AYRILMAZ BİR PARÇASI OLMASI, HEM BİZLERİN HEM DE AVRUPA'NIN YARARINADIR"

Bir belirsizlik çağına girdiğimiz önermesini ben de paylaşıyorum. Bu salondaki ve kıtadaki tüm endişelere bu yüzden hak veriyorum. Ukrayna'da yaşanan savaş, Gazze'deki korkunç katliam, Suriye'de uzun süredir beklenen yönetim değişimi ancak yönetimin kontrolü güç bir ele geçmesi, ABD'de Trump yönetiminin çok taraflı dünya düzenini, demokratik kurumları yıkmaya dönük aldığı hızlı kararlar bu gelişmelerin sadece birkaçı. Yaşadığımız belirsizlikler çağında, küresel dengelerin yeniden kurulduğu bir anda Türkiye'nin stratejik öneminin arttığının farkındayız. Türkiye, önemli bir jeopolitik konumdadır. Bu belirsizlik ve jeopolitik gerginlik ortamında Türkiye'nin demokratik, güvenilir ve öngörülebilir, çevreye saygılı, istikrarlı, kurumları güçlü bir ülke olması ve bu ülkenin Avrupa'nın ayrılmaz parçası olması, hem bizlerin hem Avrupa'nın yararınadır. Türkiye; dinamik ekonomisi, genç nüfusu, canlı ve direngen sivil toplum dinamizmiyle AB'nin birçok yeni üyesinden daha köklü bir demokratik geleneğe dayanan bir ülkedir.

"TÜRKİYE NE BİR PARTİDEN NE BİR KİŞİDEN İBARETTİR"

Türkiye, üzerinden geçen enerji hatlarından ve ticaret yollarından istifade eden Avrupalı dostları tarafından ülkesinin gençlerine, akademisyenlerine, iş insanlarına hatta hastalarına haksız vize kısıtlamaları yaşatılan 86 milyon kişilik güçlü bir ülkedir. Ne bir partiden ne bir kişiden ibarettir. CHP, Türkiye'yi Avrupa sisteminin ve Batı demokrasilerinin bir parçası olarak görmektedir. AB ile Türkiye arasında kurulacak sağlıklı ve ilkesel ilişkinin iki tarafın da yararına olacağına, her iki tarafın demokratikleşmesine, her iki tarafın refahına ve güvenliğine katkı sağlayacağına yürekten inanmaktayım. Bir kısmı bu salonda da temsil edilen Sosyalist Enternasyonal'daki yoldaşlarımızın, partimizin AB'ye tam üyelik hedefine verdikleri desteklerini çeşitli deklarasyonlarda kararlılıkla ifade etmiş olmaları, partimize ve ülkemize güç vermektedir.

"İKTİDAR GÜDÜMLÜ YARGI TACİZLERİ KARŞISINDA MEYDAN OKUYAN BİR AYAĞA KALKMA VE İTİRAZLA BAŞKALDIRIYORUZ"

Türkiye'de partimize ve partimizin ve diğer muhalefet partilerinin belediyeleri üzerinden Türkiye'nin yerel demokrasisi üzerine kurulan baskıları ve iktidar güdümlü yargı tacizlerini yakından takip ediyorsunuz. Biz bu sürece, edilgen bir direniş yerine meydan okuyan bir ayağa kalkma ve itirazla başkaldırıyoruz. Türkiye'nin dünyanın en bilinen üç imparatorluğuna başkentlik etmiş gözbebeğimiz İstanbul'un Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, 23 Mart tarihinde, 1 milyon 700 bin üyemizin doğrudan sandık başına gideceği bir ön seçim süreciyle cumhurbaşkanı adaylığı unvanını resmen kazanacaktır. Çok adaya açık bir süreçte, kendisine duyulan güven ve uğradığı saldırılara karşı korumacı bir toplumsal sahipleniş, ön seçimde tek aday olmak sorumluluğunu kendisine, ancak arkasına milyonları katma sorumluluğunu partimize yüklemiştir. Bu ön seçim sürecinin tamamlanmasıyla birlikte yapılacak ilk genel seçimlerde yarışacak isimlerin belirginleştiği ve seçimlere ilişkin tek belirsizliğin seçim tarihi olduğunun inanç ve kararlılığı içerisindeyiz.

"AVRUPALI SİYASETÇİLER, NASIL BİR AVRUPA HAYAL EDİYORLAR"

Partim; demokratik, barışçıl, laik, insan haklarına ve hukukun üstünlüğüne saygılı bir Türkiye arzuluyor. Biz böyle bir Türkiye'nin hayalini kuruyor, böyle bir Türkiye için mücadele ediyoruz. Avrupalı siyasetçiler, nasıl bir Avrupa hayal ediyorlar? AB ile Türkiye arasındaki ilişkinin bu sorudan bağımsız olarak düşünülmeyeceği kanaatindeyim."

Kaynak: ANKA 

  Kaynak: www.haberler.com
  YORUMLAR 0 Yorum YORUM YAP
Bu Haber'e ilk yorum yapan siz olun.
  FACEBOOK YORUM
Yorum
  DİĞER POLİTİKA Haberleri
PUAN DURUMU
Takım O G M B A Y P AV
1 Galatasaray 30 24 1 5 73 29 77 +44
2 Fenerbahçe 31 23 2 6 80 31 75 +49
3 Samsunspor 32 16 10 6 47 38 54 +9
4 Beşiktaş 31 14 7 10 48 32 52 +16
5 Eyüpspor 31 14 9 8 48 33 50 +15
6 Başakşehir FK 30 14 10 6 49 39 48 +10
7 Trabzonspor 30 11 10 9 48 36 42 +12
8 Kasımpaşa 31 10 9 12 53 55 42 -2
9 Gaziantep FK 31 12 13 6 41 43 42 -2
10 Göztepe 30 10 10 10 47 38 40 +9
11 Konyaspor 31 11 13 7 38 43 40 -5
12 Antalyaspor 31 11 13 7 34 55 40 -21
13 Kayserispor 30 9 11 10 38 49 37 -11
14 Çaykur Rizespor 30 11 15 4 36 49 37 -13
15 Sivasspor 32 9 16 7 43 53 34 -10
16 Alanyaspor 30 9 14 7 33 43 34 -10
17 Bodrum FK 32 9 16 7 24 37 34 -13
18 Hatayspor 31 4 20 7 33 62 19 -29
19 Adana Demirspor 30 2 24 4 26 74 2 -48
Takım O G M B A Y P AV
1 Kocaelispor 35 20 6 9 61 32 69 +29
2 Fatih Karagümrük 35 17 9 9 52 33 60 +19
3 Gençlerbirliği 35 16 8 11 46 34 59 +12
4 Erzurumspor FK 35 17 11 7 50 30 58 +20
5 Bandırmaspor 35 15 8 12 48 43 57 +5
6 İstanbulspor 35 17 14 4 56 36 55 +20
7 Amed SK 35 13 7 15 39 30 54 +9
8 Iğdır FK 35 14 11 10 43 31 52 +12
9 Esenler Erokspor 35 13 9 13 53 44 52 +9
10 Boluspor 35 14 11 10 45 36 52 +9
11 Keçiörengücü 35 14 12 9 57 45 51 +12
12 Çorum FK 35 13 10 12 47 40 51 +7
13 Ümraniyespor 35 13 11 11 45 39 50 +6
14 Pendikspor 35 12 14 9 40 44 45 -4
15 Sakaryaspor 35 11 12 12 45 53 45 -8
16 Manisa FK 35 12 18 5 45 50 41 -5
17 Şanlıurfaspor 35 11 17 7 43 49 40 -6
18 MKE Ankaragücü 35 11 18 6 43 46 39 -3
19 Adanaspor 35 7 19 9 32 59 30 -27
20 Yeni Malatyaspor 35 0 35 0 13 129 21 -116
Takım O G M B A Y P AV
1 Sarıyer 32 23 2 7 76 22 76 +54
2 Batman Petrolspor 32 24 6 2 60 23 74 +37
3 GMG Kastamonuspor 32 17 3 12 53 27 63 +26
4 Adana 1954 Futbol Kulübü 32 17 7 8 55 28 59 +27
5 Altınordu 32 15 6 11 54 32 56 +22
6 Beykoz Anadolu 32 15 10 7 45 43 52 +2
7 İskenderunspor A.Ş. 32 13 8 11 48 35 50 +13
8 1461 Trabzon FK 32 13 12 7 43 34 46 +9
9 Fethiyespor 32 11 11 10 32 34 43 -2
10 Kırklarelispor 32 10 12 10 41 39 40 +2
11 24Erzincanspor 32 9 12 11 43 50 38 -7
12 Sincan Belediye Ankaraspor 32 9 15 8 39 39 35 0
13 İnegölspor 32 9 12 11 37 46 35 -9
14 Isparta 32 Spor 32 7 13 12 31 44 33 -13
15 Kepezspor FAŞ 32 8 16 8 35 45 32 -10
16 Karaköprü Belediyespor 32 6 18 8 33 49 26 -16
17 Altay 32 8 20 4 28 63 25 -35
18 Hes İlaç Afyonspor 32 0 31 1 6 106 5 -100
Takım O G M B A Y P AV
1 Bursaspor 30 21 2 7 64 17 70 +47
2 Karşıyaka 30 18 6 6 56 28 60 +28
3 Muş Spor Kulübü 30 16 4 10 48 24 58 +24
4 Belediye Kütahyaspor 30 17 6 7 57 37 58 +20
5 Düzcespor 30 16 6 8 40 27 56 +13
6 Silifke Belediye Spor 30 14 9 7 51 36 49 +15
7 Anadolu Üniversitesi 30 13 9 8 39 32 47 +7
8 Artvin Hopaspor 30 10 11 9 26 30 39 -4
9 Tokat Bld Plevnespor 30 7 13 10 27 32 31 -5
10 Kahramanmaraşspor 30 8 16 6 28 39 30 -11
11 Bulvarspor 30 7 14 9 35 58 30 -23
12 Kırşehir Futbol SK 30 7 15 8 26 48 29 -22
13 Bornova 1877 30 6 14 10 36 53 28 -17
14 23 Elazığ Futbol Kulübü 30 5 14 11 18 31 26 -13
15 Kuşadasıspor 30 7 20 3 25 51 24 -26
16 Ergene Velimeşe 30 6 19 5 17 50 23 -33
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 27/04/2025 Konyaspor vs Adana Demirspor (H:1)
 27/04/2025 Trabzonspor vs Alanyaspor
 27/04/2025 Eyüpspor vs Galatasaray
 27/04/2025 Kayserispor vs Çaykur Rizespor
 28/04/2025 Göztepe vs Başakşehir FK
 02/05/2025 Antalyaspor vs Konyaspor
 03/05/2025 Alanyaspor vs Kayserispor
 03/05/2025 Çaykur Rizespor vs Gaziantep FK
 03/05/2025 Galatasaray vs Sivasspor
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 27/04/2025 Adanaspor vs Gençlerbirliği
 27/04/2025 Bandırmaspor vs Esenler Erokspor
 27/04/2025 Fatih Karagümrük vs Keçiörengücü
 27/04/2025 İstanbulspor vs Pendikspor
 27/04/2025 Kocaelispor vs Boluspor
 27/04/2025 MKE Ankaragücü vs Çorum FK
 27/04/2025 Sakaryaspor vs Erzurumspor FK
 27/04/2025 Şanlıurfaspor vs Manisa FK
 27/04/2025 Ümraniyespor vs Amed SK
 27/04/2025 Yeni Malatyaspor vs Iğdır FK
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 27/04/2025 GMG Kastamonuspor vs İskenderunspor A.Ş.
 27/04/2025 Isparta 32 Spor vs Altay
 27/04/2025 İnegölspor vs 1461 Trabzon FK
 27/04/2025 Kepezspor FAŞ vs Karaköprü Belediyespor
 27/04/2025 Kırklarelispor vs Batman Petrolspor
 27/04/2025 Sarıyer vs Altınordu
 27/04/2025 Sincan Belediye Ankaraspor vs Beykoz Anadolu
 27/04/2025 24Erzincanspor vs Fethiyespor
 03/05/2025 Adana 01 Futbol Kulübü vs İnegölspor
 03/05/2025 İskenderunspor A.Ş. - Sarıyer İskenderunspor A.Ş. ligde evindeki son 14 maçında hiç kaybetmedi  İskenderunspor A.Ş. yenilmez
 03/05/2025 Batman Petrolspor - 24Erzincanspor Batman Petrolspor ligde evindeki son 16 maçında hiç kaybetmedi  Batman Petrolspor yenilmez
 03/05/2025 Altınordu - Afyonspor Kulübü Afyonspor Kulübü ligdeki son 32 maçında hiç kazanamadı  Altınordu yenilmez
 03/05/2025 Batman Petrolspor - 24Erzincanspor 24Erzincanspor ligde deplasmandaki son 12 maçında hiç kazanamadı  Batman Petrolspor yenilmez
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 26/04/2025 Artvin Hopaspor 7 - 2 Bulvarspor
 26/04/2025 Muş Spor Kulübü 3 - 0 Anadolu Üniversitesi
 26/04/2025 23 Elazığ Futbol Kulübü 1 - 1 Kuşadasıspor
 26/04/2025 Bornova 1877 1 - 0 Kırşehir Futbol SK
 26/04/2025 Karşıyaka 2 - 0 Bursaspor
 26/04/2025 Tokat Bld Plevnespor 3 - 1 Silifke Belediye Spor
 26/04/2025 Düzcespor 2 - 2 Belediye Kütahyaspor
 26/04/2025 Ergene Velimeşe 2 - 1 Kahramanmaraşspor
HABER ARŞİVİ
ŞANS OYUNLARI
BİZİ TAKİP EDİN
  • YUKARI