Miyavvvv

Kuaförden çıkmış koşar adımlarla eve gitmeye çalışıyorum.

Avucunun içindeki bu miyavlamakla ciyaklamak arasında ses çıkaran minik yavruyu az önce sahiplenmiş, kuaförümün  onu avucuma teslim edişiyle mutlu olmuş, şimdi onu yeni yuvasına götürmek için uğraşırken, minik tırnaklarını tenime geçirdiğinde duyduğum acıya aldırmadan yürüyorum..

Ahu ne çok severim kedi yavrularını ben.

Onların oynarken o minicik partileriyle nesnelere küçük dokunuşlar atmaları, ürkek bakışlarla geri çekilmeleri, tekrar merak edip atılmaları, o minik ve nemli burunlarıyla her şeyi koklamaları mutlu eder beni.

Bana göre dünyanın en tatlı yanıdır bebekler ve bu minik patiler. Onları izlerken yüzünüzde oluşan tatlı tebessümün sebepleridir.

Bu duygularla eve geliyoruz birlikte.

Onun biraz panik, biraz şımarıkça atan kalbi titretiyor içimi.

Koridorda montumu çıkarmanın tatlı telaşındayım.

O ise montuma yapışmış bir yaka iğnesi havasında asılı duruyor.

 Miyavvvv...

Ahh minik ne anlatmaya çalışıyorsun bilmiyorum ki...

Nasıl küçücüksün, nasıl savunmasız, nasıl ürkek, meraklı.

Montumdan indiği gibi fişek hızıyla evin içinde dolanıyor.

Her yeri bir an önce keşfetme arzusunda.

Arada bir miyavlıyor. Yanına gidiyorum kucağıma geliyor yeniden.

Bir avuç içi bu cana bakıyorum.

Öpüyorum izin verdiğince, minik patileri burnumun üzerinde, ağzını yüzüme dayıyor yalamaya başlıyor. Mırıl mırıl sesler eşliğinde.

Ne anlatıyor, nasıl anlaşacağız bilmiyorum.

Küçükken yaz tatillerinde yanına gittiğim teyzemin evindeki kedi yavruları en minik arkadaşlarımdı benim.

Babam evde hayvan beslenmesinden hoşlanmayan bir adamdı.

Koca bir akvaryum dolusu balıklarımızdan başka bir hayvan girmedi yıllarca evimize.

Taa ki evlendiğimde bir yavru muhabbet kuşu alıp bir ay sonra yapacağım yolculukta babamlara bırakana kadar da hiç olmadı.

Yolculuktan döndüğümde ise o mavi muhabbet kuşu ve babam öyle alışmışlardı ki birbirlerine onu babamdan ayırmaya kıyamadığım için kuş anne ve babam ile 8 yıl yaşadı.

 Ama kedi yavruları hep özeldi benim için. Tutku... Bir nevi sevda..

Şimdi avuç içindeki bu yavruya bakıyorum.

Hayatın yeniden başlangıcı gibi geliyor bana, mutluluk veriyor ve anlamlandıramadığım koca koca umutlar..

 Saat akşama yaklaşıyor, bir kaba süt ısıtıp içine ekmek ufalıyorum.

O minik burnu yine sütün içinde.

Keyifle içiyor sonra gelip o ıslak burnunu yine yüzüme yapıştırıyor. Sanırım bundan sonra hep nemli kalacağım diye gülümsüyorum.

Mutfağa akşam yemeği hazırlamaya geçiyorum, ortadan kayboluyor uzun bir sürede gözükmüyor. Gece boyunca kâh kendini gösteriyor kâh kayboluyor.

Uyumuşum...

Elime dokunan ıslaklık ve tüylerle uyanıyorum. Gün henüz ağırmamış bile.

Hızla çekiyorum elimi ne olduğunu anlamaya çalışıp.

Yastığımın üzerinde biblo havasında duruyor.

Zaman kavramınız yok! O istediği vakit uyanacağız demek ki tüm bebekler gibi..

Yorganın içine giriyor, beni uyandırdı ya o şimdi uyuyor.

Sanırım her canlı sevildiğini hissettiği yerde mutlu oluyor, huzur buluyor. Kollarımla sarmalıyorum.

Sabah birlikte kahvaltı ediyoruz, nasıl merakla masanın üzerine çıkıyor, her şeyi kokluyor.

Madem beni eve getirdin, benim istediklerime uyacaksın bakışı var gözlerinde muzipçe. Ama bir o kadar da masum.

Tabağına ufaladığım peyniri keyifle tüketiyor, ani bir hareketle kucağıma atlamaya çalışırken düşüyor ve tutunmak için tırnaklarını tenime geçiriyor.

Korkunç bir can acısıyla kocaman bir iniltiyle karışık "Ahhhh"  çekiyorum.

Korkuyor, hızla uzaklaşıyor yanımdan.

Belli ki yüksek ses tonu ona göre değil.

Kendince masum bir atlayış sıkıca dokunuş gerçekleştirdi.

Kendimi korumaya almalı ve hazırlıksız yakalanmamalı, kalın giysiler gitmeliyim..?

Biliyorum birlikte büyüyeceğiz.

Bu bambaşka bir deneyim. İki yabancının sevgiyle bir arada kalması, birlikte göğüslemesi gibi her zorluğu. Acıyacak, acıtacak ve birlikte olmayı öğretip deneyim kazandıracak.

Şimdilik bol acılı ve birbirimizi tam anlamadan yaşayıp gitsek de başarabiliriz diye düşünüyorum.

Sezen Aksu'nun bir şarkısı dolanıyor dilime

"Kolay olmayacak

Elbet üzüleceğiz

Mutlaka bir iz bırakacak

Acı çektiğim doğru

Ama sen bana bakma.....