Mübarek Ramazan Ayı ve Korona!

Kendisi ile tam bir yıldır tanışıyoruz!

Üzerimize mıh gibi yapışan ve bizi bırakmayan, hayatımızı alt üst eden, hepimizi psikolojik bir travmaya sokan ve hayatımızı kabusa çeviren illet KORONA.....

Daha kaç gün, kaç ay, ya da kaç yıl yaşayacağız bilinmez…

Bildiğimiz o ki: Geçen yıldan bu yana, korkunç virüs yüzünden maskeli, mesafeli ve uygun adım yaşamaya alaştık...

Tabi ki  bu süreçte, aramızda “Bana bir şey olmaz” diyen babayiğitlerin yaşadığını da gördük…   

Dünyayı etkisi altına alan, ardından ülkemize bir katil gibi gelip bulaşan mikrop Korona ne yazık ki tüm bu düşünceye ve söylemlere rağmen dolaşmaya ve can almaya devam ediyor...

Hayatımıza geldiği günden beri ne tat kaldı, ne yaşama hevesi!

Ve belli ki , tam bir yıldır ülkemizden olduğu gibi, dünyadan da gitmesini beklediğimiz korona, daha da bir kalıcı ve yapışkan olan haliyle bizi epeyce uğraştıracak....

Asıl soru bu!?

Etrafımızda yaşanan mutsuzluklar, çevremiz veya ailemizden birinin yakalandığı bu hastalık ne zaman yok olacak?

Bir yıldır maskeli, mesafeli ve temizlik kurallarına uyarak yaşamaya çalışıyoruz...

Kendimizi korumaya çalışırken de, bazen çok titiz olmaktan, bazen de kuruntu ve panikten kapıyoruz bu rahatsızlığı ve kendini çok koruyan, kollayan insanlarda bile artık türeyebiliyor...

Her sabah aynı korku ve endişeyle uyanıyoruz örneğin…

Acaba bu gün kaç kişinin canı yandı ve ya yanacak…

Kaç kişi ağrı ve sızıdan kıvranacak…

Ve 11 Ayın Sultanı, Mübarek Ramazan Ayına  sayılı günler kaldı..

Korkumuz o ki;

Ülkemizde 42 Bini aşan rakam, önümüzdeki günlerde düşüncesiz bir araya gelmişlikler ve tedbirsizlikler sonucu kat kat artacak....

Mübarek ramazan ayında yine oruçlar tutulacak, namazlar kılınacak ve bu kutsal ayda ibadet edeceğiz elbette...

Peki, ibadet ederken nelere ve nasıl dikkat etmeliyiz?

Camilerimiz yine dolup taşacak, yasaklar olursa bir nebze iyi, ama olmazsa ve rahat bir şekilde bırakılırsa, üstelik iftardan sonra kılınacak olan teravih namazının riski ne kadar olur ve neler yaşanırı tahmin etmek hiç de zor değil…   

Bu sebeple;

Camiler bu kadar insanla hınca hınç dolu ve kalabalık iken, kaş yapalım derken, göz çıkarmayalım...

Her birimiz normalden çok daha fazla dikkat etmemiz gerekiyor!

Camiye giderken çift maske takıp kendi başörtümüz ve seccademizi evden götürerek bir nebze önlem alarak hem kendimizi hem de çevremizi koruyabiliriz mesela...

Namaz kılarken çok kalabalığın içinde değil de, sakin kuytu kenarda bir yerde ibadet yapmalıyız....

Unutmayalım!

Her şeyin başı sağlık! Dikkat edelim, koruyarak, kollayarak ve hem kendimize hem de çevremize önlemler alarak kalkalım bu durumun altından…  

Güzel sağlıklı ibadetler yapmak dileğiyle, Rabbim’den dileğim; Korona tamamen bizi terk etsin ve bir daha mümkünse hiç gelmesin....

Düş artık başımızdan Korona!

Sevgiler.....