Huzur Kapısı Ramazan!

Hoşgeldin Ramazan Ayı, Sefalar getirdin evlerimize!

Aylar öncesinden bir heyecan sardı içimizi korona virüsü ile mücadele ettiğimiz şu günlerde. Ve şükürler olsun ki ilacın en etkilisi geldi kapımıza...

Ramazan-ı şerif, on bir ayın sultanı kalplerimizin, gönüllerimizin Rabbime yalvarışı, bir yıl boyunca beklediğimiz mübarek ay Müslümanlık aleminin kilidi, bizleri Allah'ın huzuruna çıkaran ibadetlerimizi yapacağımız kutsal bir aydır  Ramazan Ayı....

Evlerimizi huzur kapladı, ramazanın büyüsü, iman duygusu, Rabbime olan inancımız bizleri alıp götürdü bir yerlere...

Fani olan şu dünyanın aslında ne kadar boş, ne kadar kötü ve anlamsız olduğunu anlatan zaman dilimi, yeryüzü değil insanlar kirlettiler dünyayı, doğayı  yalan, dolan, iftira, kıskançlık, kibir,  vefadan yoksun bir topluluk olduk.

Biz ne ara bu kadar kirlendik!?

Kendinize gelin ey insanoğlu!

Rabbimden başka büyük yok!

Bırakın kibiri, bırakın savaşmayı, fesatlığı…

Yapmayın Allah Aşkına...

Geldik gidiyor işte her birimiz…

Ve ne ekersek onu biçeceğiz!

Bu yüzden; önce iyi insan olmayı, kul hakkı yememeyi, vefayı, fedakarlığı öğrenmek gerekli.  

Bunları yapmadan göçüp gidersek vay ki ne vay halimize!

Bırakın artık birbirinizle uğraşmayı,

Sevmeyi öğrenin, güzellikler katın hayatınıza, gülmeyi hiç unutmayın  ve içiniz de dışınız da bir,  yüreğiniz ter temiz olsun inşallah...

Tabi bu herkes için geçerli değil!  

Çünkü İnsanlık yürekten gelir ve zorla kimse iyi olamaz.

 İşte bu yüzden Rabbim de kararlaştırmış.

Bir iyi, bir de kötü olarak ayırmış insanları!

Dengeler sağlansın diye herkesin günahını da sevabını da kendine bırakmış.

O yüzden de ‘her koyun kendi bacağından asılacak...’

Umut ederim insanlık ramazan ayının verdiği maneviyatla hiç değilse bir nebze de olsa faydalanır ve iyi olmanın yolunu bulur.

İslamiyetin en güzel anlatıldığı ay ramazandır çünkü.

Kuran-ı Kerim'in daha bir şevkle okunduğu, namazın ruhumuzu temizlediğinin, orucun bedenimizi hafiflettiğini ve aç kalmanın ne demek olduğunun göstergesidir. İbadetlerimizi aksatmadan yaptığımız, ellerin semaya kalkıp Yüce Rabbimizden dileğimizin verilmesini arzu ettiğimiz kilittir aslında...

Virüs belasını yaşadığımız zor süreçte, Rabbime yalvarmanın adıdır.

Öyle büyük bir sınavdan geçiyoruz ki, dilerim bu salgın bizlere bir ders olsun..

Küçücük bir mikrobun, bizlere neler öğrettiğinin evlerimize kapanan bu illetle beraber herkesin bir olduğunun kimsenin kimseden farkı olmadığının anlamıdır.

Dili, dini, ırkı gözetmeksizin herkesin kapısını çaldı ve bize “Öyle olmaz, işte böyle olur’u” gösterdi!

Kötülüklerin, insanlığın yozlaştığı şu günlerde Rabbim yinede bizlere acıyor ki en azından bazıları yaralar alıp, kimileri vefat edip bu dünyadan gitseler de yinede korunuyoruz...

Rabbim bizleri kolluyor.

Neden peki! Bunu hiç düşündünüz mü?

Benim Yüce Rabbim! Büyüklüğün tartışılmaz ancak yine de her seferinde bizlere “Sen ne büyüksün!” dedirten.

Hamdolsun, şükür olsun Sana!

Bu mübarek Ramazan Ayında kapına geldik. Yalvarıyoruz sana.

Ellerimizi boş çevirme  Ya Rabbi!

Bizlere sabır ve dayanma gücü ver...

Bizleri bu hastalıktan koru ve kolla.

Her şeyin en iyisini sen bilirsin. Sen bizleri ar eden büyük Mevlamızsın!

Kainatın Sahibi Güzel Allah’ım. Senin her şeye gücün yeter, Evlerimize bereket, gönüllerimize nur yağdır.

Küslerin barışmasını, dertlilerin derman bulup kapında yalvaranlara sen yardım et Ya Rabbim...

Ramazan ayı geldi ama bir o kadar hüzün yaşıyoruz.

İlk teravi namazımızda camilerimiz boş…

Merhamet et biz günahkar kullarına ve bizleri tez vakit eski günlerimize kavuştur Allah'ım...

Camilerimizi ezansız bırakma.

Bursa'mızı Osmanlı'ya başkentlik yapmış güzel şehrimizi sen muhafaza et Ya Rabbim.

Ulu Cami, Muradiye, Orhan Cami, Yıldırım Cami'ye yeniden gitmeyi, huzurunda namaz kılmayı sen bizlere nasip et Allah'ım....

Yatırlarımız, türbelerimiz boş kalmasın.

Emir Sultan Hazretleri'nin yüzü suyu hürmetine eski günlerimize bir an evvel dönmeyi, huzurunda yalvarmay,ı bizlere senden başka ilah olmadığını, şifanın, hayrın senden geleceğini göster Allah'ım...

Birlik ve beraberliğin yaşanacağı, fakire, yoksula yardım yapmanın önemini fitre ve zekatın verilmesini dinen ne kadar önemli olduğunu bilmek anlamak ve uygulamaktır ramazan...

Şöyle bir baktığımızda eski ramazan günlerinden eser yok. Çocukluğum ve gençliğimde yaşadığımız güzel ramazan gecelerini özledim çok.    

Ananemizin evinde, babaanne ve dedelerimizin sofralarında, iftara ve sahurun tadına doyum olmazdı...

Ve şimdi o günlerden sadece güzel tatlı hatıralar kaldı..

Ben Yenişehirliyim, örf adet ve geleneklerine uyan bir aileden geldim.

Çocukluğumdan beri oruç tutarım. Bize böyle öğrettiler, ne de güzel ettiler…

Büyüklere saygıyı, küçükleri sevmeyi iyi ki de böyle bir Ata, dede köküne sahibim.

Rabbimden dileğim;  ramazanı hoş görü, güzellik, huzur  birbirimize saygı ve sevgi çerçevesinde geçirip  virüsten arınmış bir halde sevdiklerimizle beraber kucaklaşıp onları bağrımıza basıp bayrama kavuşmak...

Hayırlı Ramazanlar.