01-12-2019 00:30:00

Beni gören var mı ?

Her zaman ki gibi rutin bir gün, değişen hiçbir şey olmadığı gibi, heyecanlandıran da bir şey yok.

Ne garip… dedim kendime, sanki biri seni programlamış open düğmene basmış ve hayatın içine salmış sanki.

Yüreğimle yaşarken, duyguları alınmış , etrafımda olan biteni umursamadan bananeci bencil bir tavırla sadece görevlerimi yerinegetirir hale geldiğimi fark ettim.

Ben beni bıraktı sanki, topladı eşyalarının bir kısmını valize çekti gitti…!

Önceden birinin üzüldüğünü kırıldığını görünce, sorunu halledene kadar kendimi yiyip bitiren ben “Amaaan sendee uğraşamam valla kimseyle….” cümleleri kurar oldum.

Etrafımda 7’den 70’e herkesin sorunu var fazlasıyla bir dokun bin ah işit, ben ne yapıyorum “Off valla kimsenin derdini çekemem, benim derdim bana yeter…” diyerek sıyrılıyorum işin içinden.

Ülkemde yaşananlara  “Bir oyum var başkada bir şeye karışıp başımı boşu boşuna ağrıtamam….” deyip geçer oldum.

Sosyal medyada (facebook, twiter …) çiçek, böcek paylaşmayı görev edindim adeta bir dünya paylaşılacak önemli mesele varken.

Cinayetler, intiharlar, bombacılar ölümler, açlık, sıradan gelmeye başladı, bakıp dinleyip okuyup geçiyorum.

Ayrılıklara, boşanmalara üzülmez, evliliklere de sevinmez oldum.

Sonra psikoloğa giden bir çok arkadaşımdan duyduğum “önce ben … kendimiz için yaşamalıyız” cümleleri geliyor aklıma. Bu mudur yani …!

Diyorum ki bunun adı bencillik mi?

Kendin için yaşamak mı?

Duyarsızlık mı? Korkaklık mı? Endişe mi? Kaygı mı?…

Bunun adı yaşanmışlık, olgunluk, tecrübe, yediğin kazıkların bileşkesi falan da değil.

Emin olduğum tek bir şey var, öyle bir yaşam derdine düşürüldük ki biz bu hayatta, daha ayın başından ayın sonunu düşünmemiz istendi bizden.

İnternetimiz, televizyonumuz, dizilerimiz, suşilerimiz, lüks kafelerimiz, bu kafelerde  ismi değişik  aslında anam babam usulü çay kahvelerimiz makarna, salatalarımız….

Varda var. Hem de her şeyimiz var. Ama aslında hiçbir şeyimiz yok…

Kendimiz için bir şey yapmak lüks olunca, başkası için bir şey yapamaz hale geldik…

Neşe, mutluluk, paylaşım, dostluk, sevgi, emek, saygı, doğallık, iletişim kayboldu gitti…

Şimdi hepsi anılarda adeta.

Yerini minnak yaşlarda endişeye, özentiye, suniliğe, menfaate, duygusuzluğa, lay lay loma, eyvallahsızlığa bıraktı.

Adı ergenlik oldu, depresyon oldu, yorgunluk güvensizlik oldu.  Hiç olmazsa bizim sokaklarda çocukluğumuz, ilk aşklarımız, okul anılarımız vardı bol kahkahalı.

Şimdilerde çocuklar yaşanması gerekenleri yaşayamadan büyüyorlar.

Farkındayım çoğunuzun aklından geçenler böyle, hatta “Bende aynıyım” dediğinizi duyar gibiyim.

Maalesef çoğumuz aynıyız çünkü yaşadığımız yer aynı …

Sizi bilmem ama ben bana yüklenen bu programı resetlemek istiyorum.

Yeni programda istemiyorum. Aksine, eski, klasik program yeter bana.

Ben beni özlüyor ve arıyorum.

Ben beni küstürdüm sanki, ağlattım, belki de aldattım .

Neşem, gülen yüzüm, polyanacılığım, dostluğum, fedakarlığımı, iyi niyetli duyarlı cesur hallerim gücenip saklandılar bir köşeye…

Beni gören var mı ?

  Bu yazı 3546 defa okunmuştur.
  FACEBOOK YORUM
Yorum
  YAZARIN DİĞER YAZILARI
HABER ARŞİVİ
BİZİ TAKİP EDİN
  • YUKARI