Mutsuzluk Bekçileri!

Bazı insan tipleri vardır; Ne olursa olsun, hayatın güzel yanlarını görmekten kaçınır.

Yeni bir başlangıç mı var? “Zaten tutmaz” der. Mutlu bir haber mi aldınız?

“Ama ya sonrasında…” diye ekler.

Başarı mı elde ettiniz? “Geçici, bak bir şey ters

gider” diye gölgeler.

Bir iş teklifi mi aldınız, sen orada yapamazsın. Sana göre değil derler.

Onlar için hayat, sürekli bir sorunlar zincirinden ibarettir.

Peki sorun her zaman dış kaynaklardan mıdır? Aksine!!

Sorun, bazen hayatın zorluklarından değil de, bakış açısında kökleşmiş olumsuzluktur.

Bu tipler, mutsuzluğu alışkanlık hâline getirmiştir.

Ne söyleseniz, ne yapsanız değişmez; olumsuzluk onların kimliğinin bir parçasıdır. Kendileri ile birlikte sizi de bu mutsuzluğa sürüklemek için çaba gösterirler.

Ve sonunda istediklerine ulaşırlar.

Enerjiyi emer, sevinçleri küçültür, umutları gömerler. Ve çoğu zaman farkında bile değildirler; onlar için hayat, zaten baştan kaybedilmiş bir oyun gibidir.

Önemli olan siz de bu oyunun içinde misiniz?

Ama gerçek şu: Hayatın çoğu güzellikleri kendi bakış açınızı genişletmekle gözlerinizi güzelliğe açtığınızda görülür.

Olumsuzlukla bakanlara rağmen, kendi mutluluğunuzu da inşa etmek sizin elinizdedir.

Ve unutmayın:

“Mutsuzluklarını dünyaya bulaştıranlar olabilir gölgesinde kalmayın; Kara bulutlar, sadece kısa süreli misafir.” Önemli olan kendi benliğiniz.

Güneş her zaman kendi ufkunuzda doğar.

Ve hiç bir kara bulut sizin ışığınızı söndüremez.