HANEDEN KIR DÜĞÜNÜ VE DAVET'TE HAYALLERİNİZ GERÇEK OLSUN

Haneden Kır Düğünü ve Davet  Nilüfer İlçesi'nin, Odunluk Mahallesi, Lefkoşe Caddesi No: 113'te bulunuyor ve rüyaların, hayallerin gerçeğe dönüşmesini isteyen herkese ev sahipliği yapıyor. Ancak bu güzel sıra dışı mekanın bir özelliği ve güzelliği daha var….

Eğitimli, işinin ehli, dünyayı içine sığdırabilecek kadar kocaman yüreği ve zarafetiyle göz kamaştırdığı kadar, gönülleri fethetmesini de bilen İşletme Müdürü Derya Kocamış, Haneden Kır Düğünü ve Davet için biçilmiş kaftan ve tüm özellikleriyle tıpkı bahçede bulunan yüzlerce kır çiçeği gibi doğal zenginliği…

Yan yana gelmiş iki güzellik! Hem Haneden hem Derya Kocamış merak uyandırıyor… Hal böyle olunca bizde merakımızı gidermeyi borç biliyoruz ve Haneden’i olduğu kadar Derya Kocamış’ı da kendisinden dinlemek istediğimizden soluğu Haneden’in cennet bahçesinde alıyoruz….

İşte bshaberler olarak gerçekleştirdiğimiz çok özel bir röportaj daha sizlerle…

Özel Röportaj: Sevinç ÇELEBİ

Sevgili Derya Hanım. Öncelikle yoğun iş temponuzda bize vakit ayırdığınız ve röportaj teklifimizi kabul ettiğiniz  için teşekkür ediyorum.

Sizi sizden tanıyalım mı!? Derya Kocamış kimdir?

Hoşgeldiniz ve hoşluk getirdiniz Sevinç Hanım J) Haneden sizinde eviniz…  1986 Bursa Gemlik doğumlu, bir erkek çocuğu annesiyim. 19 Mayıs Üniversitesi’nin Turizm Otel İşletmeciliği bölümünden mezun oldum ve akabinde Uludağ Üniversitesi’nin İşletme Fakültesini bitirir bitirmez, değim yerindeyse iş hayatına atıldım.

Restoran, Banket Müdürlükleri, Halkla İlişkiler Müdürlüğü ve devamında Otellerde Ziyafet Müdürü pozisyonlarında görevler aldım…

Düğün ve benzeri organizasyonların gerçekleştiği sektöre nasıl ve ne zaman girdiniz peki…? Eğitimini aldığınız Turizmle çok alakası yok da…

Belki de çok büyük konuştum :) Çünkü düğün gibi organizasyonlar,  çalışmak için en son düşünebileceğim kulvar bile değildi! Ve birden kendimi  Konak 18’de, eski adıyla Cumurcul’da başladım. Kısa süre sonra da hayatımda verdiğim en doğru karar olduğunun farkına vardım. Konak 18’de çok güzel düğün organizasyonları gerçekleştirdik. Zamanla da insanların en mutlu günlerine ev sahipliği yapmanın tarifinin olmadığını anladım ve turizm otelcilik okuduğum için bir daha da vazgeçemedim.

ÇOK KEYİFLİ İŞLERE İMZA ATTIK

Bu süreçte otellerden çok güzel teklifler geldi. Ve bende artık büyümem gerektiğini düşündüğümden gelen teklifleri değerlendirmeye karar verdim ve  daha çok insana ulaşmak istediğim için Sönmez Holding bünyesinde olan Baia Otel’de banket müdürü olarak işe başladım. Yaklaşık 2,5 yıl kadar sonra  Çağlar Grubuna ait MERCURE HOTEL Otel’den böyle bir teklif geldi ve  bende işime orada devam ettim. Çok keyifli işlere imza attık ve asla otelcilik yapmayacağım dememe rağmen dört yıla yakın bu alanda çalıştım.

YOLUM DEMET ÖZEN’LE KESİTİ

Ancak zaman geçtikçe bir şeyin farkına vardım… Meğer Konak 18’de çalıştığım dönemde, açık havada ve tarihi bir atmosferde öyle bir keyif almışım ki bu keyfi çalıştığım otellerde, kapalı alanda bulamadım ve mutsuz olmaya başladım.  Evet! Otellerde herşey çok daha ihtişamlı ve çok daha güzel olabilir. Lakin bana göre açık havada yapılan düğünlerin çok daha güzel yanları var.  O yüzden keşke tekrar bu tarz bir iş olsa da, bende otelden çıkıp yine eskisi gibi huzurla çalışabilsem diye düşünürken.., yollarımız Haneden Kır Düğünü Tesisinin Sahibi Demet Özen’le kesişti.

Demet Özen’le zaten yıllar öncesinden tanışıyorduk.  Demet Hanım her yeni başladığım yere elinde çiçeklerle ziyaretime gelir ve “Hayırlı olsun, Ama keşke bizim işletmemize gelsen” der ve alttan alttan göndermeler yapardı :))

CENNET GİBİ BİR YERDE ÇALIŞIYORUM

Belli ki doğru zaman o zamanmış ki 2017 yılında mevcut bulunduğum işimden istifa ederek Haneden Kır Düğünü’ne işe başladım.  Çok da iyi yaptım. Yaklaşık iki yıldır burada, Haneden’de, Evimdeyim.  O kadar mutluyum, o kadar keyifliyim ki… Cennet gibi bir yerde çalışıyorum. Doğayla iç içe.. Haneden’de kendimi hem şehre çok yakın hemde şehirden çok uzakta… sanki dağ başındaymışım gibi hissediyorum. Burada öylesine huzurlu ve mutlu bir atmosfer var ki, gelen herkes buraya aşık oluyor.   

Demem o ki;  burası sadece kır düğünlerinin yapıldığı bir yerden ibaret değil. Doğası bozulmadan, tamamen korunarak yapılmış bir tesis.

200’E YAKIN MEYVE AĞAÇLARI VAR

Kapalı alanlarımız içerisinde zeytin ağaçlarımız bile var.  Ve bizler her organizasyonu onlara zarar vermeden yapabilecek olarak inşa ediyoruz. Bahçemizde -150 – 200 civarında- meyve ağaçlarına ve bitki örtüsüne sahibiz. İncir, ayva, nar, zeytin, ceviz ağaçları ve daha niceleri mevcut. İnanılmaz bir çeşitliliğe sahibiz. Bu durum da gelen misafirlerimizi çok fazla etkiliyor. Kıssadan hisse: Haneden alışılagelmiş kır düğünlerine nazaran sadece çim kaplı bir alan değil, tamamen doğa harikası bir yer.   

Bildiğim kadarıyla burada sadece kır düğünleri değil, başka tür organizasyonlarda yapılıyor. Biraz da onlara değinelim mi?

Haneden daha öncesinde alakart restoran olarak hizmet veren bir tesisti. Ve yıllarca alakart olarak misafirlerini ağırladı.  Ancak buraya gelen ve bu güzel bahçeyi gören misafirlerimiz ‘Ya bizim bir düğünümüz olacak ta, bu mekanda yapabilir miyiz? demeye başladı.  Bizde başta sırf onları kırmamak ve mutlu etmek için, istekleri doğrultusunda düğünler yapmaya başladık. Ancak talepler öylesine arttı ki… bir gün düğün mekanına dönüşmeye karar verdik.

MÜŞTERİMİZ DEĞİL MİSAFİRİMİZ

Çünkü bizler için esas olan müşterilerimizin memnuniyeti ve mutluluğu.  Kaldı ki onlara sadece müşteri gözüyle de bakmıyoruz. Her biri, bizler için evimize gelen misafiri. İşte bu yüzden alakartı kapattık ve yaz aylarında kır düğünleri  yapmaya başladık. Ancak elbette ki bununla da sınırlı kalmıyoruz.

Sabahları bazen firmaların kahvaltı organizasyonlarına, bazen kurumsal pikniklere ev sahipliği yapıyoruz, bazen de barbekü partileri….

Ayrıca kurumsal toplantılarımız, organizasyonlarımız, toplantılarımız, balolarımız, davet yemeklerimiz oluyor.

RAMAZAN AYI BEREKET AYI

Örneğin Ramazan Ayında bahçemizi herkese açıyoruz ve bir tek bu ayda alakart hizmeti veriyoruz. İftar yemekleri yapıyoruz. Öyle ki 30 gün boyunca her gün burada iftar yemekleri herkes gelip yiyebilir.

Merak edenlere söyleyeyim… Ramazan ayınca çıkardığımız menüler, zaten düğün yemeklerimizde de normalde çıkardığımız ziyafet menülerinden oluşuyor.  Tek farkla; Ramazan Ayı’nda çıkan menüleri normal fiyatın  çok altında veriyoruz. Çünkü Ramazan Ayı Bereket Ayıdır.

YÜZLERCE MUTLULUĞA EV SAHİPLİĞİ YAPTIM

İki yıldır buradayım ve yüzlerce mutluluğa ev sahipliği yaptım. Anca bizi mutlu en çok mutlu eden durum, Haneden’de evlenen çiftler daha sonra kimisi karnı burnunda, kimisi çocuğu kucağında bizi ziyarete geliyor. Devamında Bebek mevlitlerini yapıyoruz.

Hatta bizdeki süreç şöyle seyrediyor… J

Haneden Kır Düğünü’nün  bir çatı katı var ve bizler o alanı tamamen evlilik tekliflerine göre dekore ettik.  Dolayısıyla işimize önce evlilik teklifiyle başlıyor, sonra söz, nişan, kına, düğünü yapıyoruz.

Düğün bitiyor, çiftin bebekleri oluyor ve bizde bu kez mevlit yapıyoruz.  

Çocuk büyüyor,  sünnet yapıyoruz, ve bu süreç aynen bu şekilde devam ediyor…

HAYALLERİNİ GERÇEKLEŞTİRMEK İÇİN VARIZ

Hatta kısa süre önce istek üzerine 10 yıllık bir çiftin evliliklerini pekiştirme amaçlı ikinci düğünlerini yaptık. Çift düğünlerinde giydikleri gelinlik ve damatlıklarını giydiler. 5 katlı pasta kestik ve bir arkadaşlarına cüppe giydirip nikah memuru gibi nikahlarını kıydık…

Özetle herkesin ne hayali varsa biz burada o hayali gerçekleştirmek için varız ve onun için çaba sarf ediyoruz.

BURSA ÇOCUK FESİTVALİ DÜZENLEDİK

Hatta burada yaptığımız etkinlikler o kadar çok beğeni aldı ki, bununla beraber yeni bir proje gerçekleştirdik ve bir gün “Neden bu tür organizasyonları sadece kurumsallara yapıyoruz. Neden  tüm Bursa’ya hitap etmiyoruz düşüncesiyle, 20-21 Nisan 2019 tarihinde Parkora AVM’de Bursa Çocuk Fesitvali düzenledik ve iki gün içinde 21 bin kişiyi festivale getirdik. O kadar çok çocuğa ulaştık ki mutluluktan uçtuk. Ve festivale gelen tüm çocuklara pamuk şekerleri vs dağıtmanın yanında ve oyun alanlarından ücretsiz bir şekilde yararlanmasını sağladık.

FESTİVALİN 2. CİSİ ENDÜLÜS PARKTA OLACAK

Şimdi bu organizasyonun 2. Sini 15-16 Kasım’da Endülüs Park’ta gerçekleştiriyoruz. Oyuncu Anne Şermin Yaşar ve Ceyda Düvenci konuğumuz olacak.

Elbette ki bu festivallerle de yetinmeyeceğiz. Çok kısa süre içerisinde, bu kez çocuk esirgeme kurumundaki çocukları  mutlu edebilmek için kendi mekanımızda Çocuk Festivali düzenlemeyi planlıyoruz.  Hiçbir zaman her şeye ticari amaçlı bakmadık. İlkemiz “İnsanlara bir nebze de olsa katkı sağlayabiliyorsak eğer bizim için ne mutlu bize” oldu hep.

VARSA KARLARDA EVLENMEK İSTEYEN…

Saydığım tüm etkinlilere Nisan ayında başlıyoruz ve Ekim ayına kadar yapmaya devam ediyoruz. Ancak bu demek değil ki kışın hayaller gerçekleştirilemiyor. Aksine! Bir gün çılgın biri gelip de, “Derya Hanım ben karlar altında dünya evine girmek istiyorum” derse şayet, buraya varilleri koyar, ateşi yakar ve daha neler yaparım neler… J) Hatta itiraf edeyim.  Benim de en büyük hayalim böyle bir organizasyon düzenlemek, gerçekleştirmek. O yüzden varsa karlar altında evlenmek isteyen bir çift lütfen Haneden’e  buyursun gelsin…