HAYAL DEĞİL GERÇEK! La Vinia Kafe

ÖZEL RÖPORTAJ: Sevinç ÇELEBİ

Bursa’nın merkezinde, Üçevler Lambalarının hemen yanında bulunan sıcacık, ismi gibi güzel ve özel bir kafeymiş burası… Kapıdan içeri ilk girdiğimde içimi ısıtan bir havası var olduğunu seziyorum.

Kafe çalışanlarının ve müşterilerin mutluluğu her yere yansımış ve herkes evinde sanki! İçerdeki herkes gülümsüyor. Boş bulduğum bir masaya oturuyorum, kafe sahibi Tülin Hanım’ı beklerken etrafı izlemeye başlıyorum. Çalışanlar gençlerden oluşuyor. Serin hava, yerini ortamın sıcaklığıyla değiştiriyor… Kafe değil, cennetten bir parça sanki! İstem dışı da olsa bu kadar zaman La Vinia Kafe’ye gelmemiş ve tüm bu güzelliklerden mahrum kalmış olmama kızıyorum…

O yüzden gönül rahatlığı ile; "Hiç vakit kaybetmeden La Vinia Kafe’ye gidin ve ister bir bardak taze çay, ister bu güzel ortamın sıcaklığında kahvenizi yudumlayın, ya da eşsiz lezzetteki pastaların tadını çıkarın" tavsiyesinde bulunuyorum. 

HAYALLERİNİZİ EHLİ ELLERDE GERÇEKLEŞTİRİN

Hatta, toplantılarınızı veya (doğum günü, evlilik teklifi gibi...) özel günlerinizi evindeymişçesine La Vinia Kafe’de organize edebilir, daha da ötesi hayallerinizi ehli ellerde gerçekleştirin. 

Özetle; Sevdiklerinizle birlikte şöyle güzel bir sohbet ortamı oluşturun. İster La Vinia Kafe'nin mis kokulu havasının eşliğinde kafenizi yudumlayın, ister 80'li ve 90'lı yılların havası eşliğinde keyif yapın, günün yorgunluğunu atın. Şehrin hem içinde ve o kadar da dışındaymış duygusu yaratan La Vinia Kafe'de aradığınız huzura kavuşun. Benden söylemesi…

Ve güler yüzle masama gelen kafe sahibi Tülin Hanım ile (hani demiştim ya herkes güler yüzlü diye) sıcacık cappuccino eşliğinde böylesine bir kafenin nasıl ortaya çıktığı konusu üzerine başlıyoruz konuşmaya...
Ve Tülin Hanım bir bir anlattı… Aynı bu kafe gibi sıcacık bir sohbetti. 

Öncelikle Tülin Mındık kimdir bilenlere hatırlatalım, bilmeyenleri bilgilendirelim?

Bursa doğumluyum ve doğup büyüdüğüm şehri çok seviyorum. Başka bir yerde yaşayacağımı düşünemeyecek kadar Bursa aşığı bir kadınım herşeyden önce. Evli, iki çocuk annesiyim. 32 yıllık radyo geçmişim var. Hatta sadece Bursa'nın değil, Türkiye'nin ilk özel radyocularından biriyim diyebilirim. Kızım Zeynep, Anadolu Lisesi'nde 9. sınıf, oğlum Batuhan İzmir'de üniversite öğrencisi. Bizde eşim Hakan Mındık'la ilmek ilmek işlediğimiz ve göz nurumuz olarak gördüğümüz cafemizi birlikte işletiyoruz. 

MEMLEKET HASRETİNE DAYANAMADIM 

35 yaşıma kadar Bursa'da yaşadım ve sonrasında 6-7 yıl kadar eşimle birlikte İsviçre'de kaldık. Böylece bir yurt dışı deneyimimiz oldu :)) Lakin yaşadığımız, olabilecek en güzel maddi, manevi şartlara rağmen, daha fazla memleket hasretine dayanamayarak Bursa'ya geri döndük. 

GENÇLİK HAYALİMDİ

Çalışmak hayatın bir parçası ve de kafe işletmeciliği gençlik hayalim olunca da La Vinia Kafeyi açmaya karar verdim. Böylece 16-17 yaşlarından beri içimde büyüğen gençlik hayalimi gerçekleştirmiş oldum. 

80'Lİ ve 90'LI YILLARININ EZGİLERİNİ TAŞIYOR

Daha da ötesi, hayran olduğum 80'li ve 90'lı yıllarındaki butik kafelerden birisini açmış olarak değim yerindeyse havalara uçtum...

Çünkü o dönemin kafeleri, bir arkadaşınızı arayıp da gidebileceğiniz tarzdan değil, kendinizi evinizde hissedebileceğiniz, istediğiniz anda gidip huzurlu zaman geçirebileceğiniz cinstendi... Hani rahatlıkla, kafe sahibiyle, servis elemanlarıyla, hatta yan masada oturan müşterilele dahi kardeşiniz veya yıllarca tanıdığınız kişilermiş gibi sohbet edebileceğiniz ortamlardı ve eminim benim gibi daha bir çok kişi zamanla o kafelerin tadını özledi...

O halde biz en iyisi, biraz olsun size de nefes olmak ve de nefes almak isteyenler için  La Vinia Kafe’nin güzelliklerinden, sunduğu imkanlardan bahsedelim… Konsepti nedir, kaç kişi çalışıyor, neler sunuyor…?

Konsepti: Kafeterya. 80-90 kişilik kapasiteye sahip. 3 katlı kafeteryamızda,  5 kişilik personelimizle fast fooud tarzı çalışıyoruz (özel organizasyonlarda ekstra elemanlarımız geliyor).  Kahve, çay, pasta, tatlı çeşitleri gibi her türlü sıcak ve soğuk içecek mevcut. Canlı müziğimiz de ikramımız. Ve tüm bunları değişik sunumlarla ve değişik tatlarla müşterilerimize sunuyoruz. 

KEYİF MEKANIDIR

Başta şunu söylemeliyim ki, benim için kafeteryalar, tamamen keyif mekanlarıdır. Öyle ki, benim gözümde kafeteryalar asla 'karın doyurma mekanı', 'canım çay istedi gidelim çay içelim' mekanı değildir. Az önce de dediğim gibi tamamen keyif mekanıdır. Dolayısıyla, gidilecek kafe, gerek dekorasyonuyla, gerek ambiyansıyla herkesin midesinden önce gönlüne hitap etmeli. Hatta kişi veya kişiler, 'Bugün çok canım sıkıldı veya bunaldım. Tülin Hanım'ın yanına gideyim de hem bir çay, kahve içeyim veya bir dilim pasta yiyeyim, hem de biraz sohbet edeyim, 2-3 saat vakit geçireyim..' şeklinde olmalı. 
İşte La Vinia Kafe'nin konsepti de, amacı da aslında tam da bu! 
Bu anlamda başarılı olduğumuzu da düşünüyoruz...

Bu duygularla La Vinia Kafe'yi açtım ve hayalimi gerçekleştirdim.  İçerideki dekorasyonundan, taşından toprağına, duvar kağıdına, masaların üzerindeki çiçek motiflerine kadar hepsi benim hayalim! Ve bundan dolayı da çok mutlu ve huzurluyum...

Yine bilmeyenler için sorayım. La Vinia isme nereden ve ne anlama geliyor?

La Vinia doğada çok nadir bulunan bir çiçek ismi olmanın dışında, Özdemir Asaf'ın şiirinden sonra da öğrendim gibi, değeri paha biçilemeyecek kadar, çok özel, çok sevilen sevgiliye hitap edişiymiş.. Çeşitli ve yazılmış bir çok hikayeler var bu anlamda... Kafeye gelen ve merak eden misafirlerimize ayrıntılarıyla anlatırım isterlerse. 

Dikkatimi çekti, müşteri yerine, misafir kelimesini kullanıyorsunuz?

Çünkü La Vinia'ya gelen hiç kimseyi müşteri olarak görmüyoruz biz. Onlar bizim misafirimiz ve kıymetlilerimizidir. Hatta bazen bizler misafir, onlar ev sahibimizdir... 

ÖZEL TOPLANTI SALONUMUZ MEVCUT

Ev sahibi demişken. Örneğin üst katımızda iş adamlarının, özel grupların rahatlıkla, gözlerden uzak ve sakin, huzur dolu ortamda (evinizin bir odasındaymış gibi),  toplantılarını gerçekleştirebilecekleri bir salonumuz var. 
Ayrıca istek doğrultusunda doğum günü kutlamaları (çok tercih ediliyor), evlilik teklifleri gibi organizasyonlar alıyoruz. Lakin düğün, nişan gibi büyük organizasyonları, müşterilerimizi kaybetmemek adına kabul etmiyoruz. 

GÜVENLİ VE HUZURLU ORTAM İLKEMİZ

Ancak özellikle müşteri kalitesine dikkat ediyoruz. Buraya gelen herkes, ister bekar ister evli, ister aile, güven ve huzur içinde olmalı. Rahatlıkla çayını, kahvesini içebilmeli. Dilediği kadar oturabilir ve kendini evinde duyduğu güvende hissedebilir. Rahatsız edici durumlara asla müsaade etmediğimiz için La Vinia’ya gelen herkes gerek ortamdan, gerekse ürünlerimizden memnun bir şekilde ayrılır. Bursa’da böyle nezih bir yerin olması aslında herkes için avantaj.  

La Vinia Kafe’nin en büyük özelliği ne?

Az önce de dediğim gibi; başta güvenli, sonra şehrin  merkezinde ve yerleşim alanlarının tam içinde olması ve de en önemlisi, herkese 7'den 70'e hitap ediyor olması. Tüm bunları da göz önüne alarak geçmişten de gelen bir birikimle oldukça fazla müşteri potansiyeline ulaştık. Buraya sadece bu yörede oturanlar gelmiyor, Nilüfer’de oturanlar gibi şehrin dört bir yanından misafirlerimiz de çok geliyor. 

Tülin Hanım, son olarak sormak istiyorum. Neden La Vinia’yı tercih etsinler? Nedir sizi diğer kafeteryalardan ayrı kılan?

Çünkü, stres atmak, kendini evinde hissetmek isteyenler için La Vinia bulunmaz fırsat. La Vinia Kafe Bursalıların gözdesi olmaya hazır… 

Yine bir kaç örnekle pekiştirmek gerekirse...

Kafemizde kısa süre zarfı içinde çok güzel bir 80'ler partisi organizasyonuna imza attık. Daha nicelerini planlıyorum. İnşallah önümüzdeki günlerde talep doğrultusunda yine çok özel ve değişik bir ogranizasyon yapacağız. Demem o ki, her türlü talebe ve isteğe açığız. 

Bundandır ki herkesi La Vinia Kafe’ye bekliyoruz. Fiyatlarımız da uygun olduğundan merak edenlerin gelip tüm bu güzellikleri görmemek için bir neden kalmıyor geriye…

La Vinia Kafe,
Beşevler Mahallesi
(Üçevler Lambalarının hemen yanında)
Alim Sokak No 19'da bulunuyor.

"Benim gençliğimde hepimizin bir mekanı vardı. Kendi evimiz gibi hissettiğimiz, yanımızda bir arkadaş, bir partner olmasa bile gittiğimizde keyif aldığımız, işletmecisi ile, personeli ile, dost tadında diyalogta olduğumuz güzel, küçük, bir o kadar da sıcak mekanlar. 2000'li yılların başında maalesef ki bir çok şeyde olduğu gibi bu keyif de eurovisiona uğradı. İşin keyif kısmından uzak, tamamen ticari kaygıyla açılan, yan yana vagon gibi dizilmiş ve 'iç kalk' mantığıyla açılmış zincirleme Franchising kafeler. Ben "işletmemde özlediğim, eksikliğini her zaman hissettiğim bir şeyi başarmak istedim. Belki çok daha fazla gider, belki çok daha fazla emek, belki çok daha fazla sabır. Ama arkadaşlarım, dostlarım, başardığımı, başardığımızı söylüyorlar."

Tülin MINDIK